Elazığspor 10 hafta sonra tabir yerinde ise şeytanın bacağını kırdı ve kendi saha ve seyircisi önünde karşılaştığı Antalyaspor’u 4-1 gibi farklı bir skor ile mağlup etmeyi başardı. Alınan bu galibiyet ile haftalar sonra 3 puanla tanışan bordo beyazlılar, derin bir nefes alırken, taraftarınıda büyük bir sevince boğdu. Bu 3 puan, şehirde iki günden beri insanların yüzünde bir sevinç belirtisi oluştururken, kümede kalma adınada bir umut oldu. Temennim odurki ilk devrenin bitimi için geride kalan Beşiktaş ve Çaykur Rizespor maçlarından da puan ya da puanlarla ayrılırız ve sezonun 2. devresine, yapılacak transferler ile ümitli başlarız.
Antalyaspor maçının ilk 45 dakikasında her iki takımda ortaya denk bir futbol koysada rakibin pozisyon sayısı Elazığspor’dan daha çoktu. Bu devrede rakibin golcülerinin beceriksizliği ve kalecimiz Zülküf’ün gününde olması, skorun Elazığspor’un leyhine döneceğinin adeta bir müjdecisi gibiydi. İkinci 45 dakikaya daha istekli başlayan Elazığspor, 60. dakakada yakalamış olduğu penaltı pozisyonunu değerlendirince oyunun kırılma noktasını yakalamış oldu. Bu dakikada rakibin 10 kişi kalmasınıda iyi değerlendirdi ve rakip kalede yakaladığı pozisyonları gole çevirerek, haftalar sonra sahadan galip ayrılmasını bildi. Okan Hoca’nın takım kadrosunda yaşanan sıkıntılara rağmen, en ideal kadroyu sahaya sürerek böyle bir galibiyet alması, onun içinde bir güven tahsisi oldu. Elazığspor’un almış olduğu bu galibiyet taraftarı ümitlendirirken, futbolcular üzerinde de çok büyük pozitif etkiler yaratacaktır. Aylardır kazanmayı unutan futbolcularımız, kalan son iki karşılaşmayıda kazanmak için oynayacaklardır.
Haftalar sonra gelen bu galibiyetin elbetteki anlamı ve önemi çok büyük. Kalan Beşikteş ve Çaykur Rizespor maçlarından bir tanesini dahi kaznmış olsak, gruptaki küme düşme hattında bulunan takımlar ile aramızdaki puan farkının açılmasını engellemiş olacağız. Kulüp içerisinde artık nifak tohumu ekecek kimselerde olmadığından, bundan sonraki süreç tamamen teknik heyyetin idaresine bırakılmalı ve camia olarakta takıma yoğunlaşıp, tunelin uçunda beliren ışığı aydınlığa çevirmeliyiz!
Bunun için elbetteki Başkan Selçuk Öztürk’e de büyük görevler düşüyor. En önemlisi devre arasında yapılacak transferler teknik heyyetin isteği doğrultusunde gerçekleştirmeli ve lig’inde oynayan hazır futbolcular takıma kazandırılmalı!
Tabi şuan yapılacak tek işi Cumartesi günü İstanbul’da oynanacak olan Beşiktaş maçına yoğunlaşmak. Arada, yarın Karabükspor ile oynayacağımız kupa maçı olsada bu maça antrenman maçı gibi bakıp, lig’de sıkıntılı günler yaşayan Beşiktaş’tan puan almayı hesaplamalıyız. Cezalı futbolcularımızında cezaları bitmişken, biraz cesaretli olup Beşiktaş maçında kaybedecek birşeyimizin olmadığını düşünerek, sahaya aslanlar gibi çıkıp, gerekirse risk alarak Elazığ’a 3 puan ile dönmeyi hesaplamalıyız.
Yaşanan bu kadar sıkıntıya rağmen toparlanıp Antalyaspor’u mağlup edebiliyorsak, elbetteki Beşiktaş’tan da puan alabiliriz. Yeterki aynı isteği ve azmi birkez daha yansıtalım ve haydi bir daha diyelim.....
