Türkiye Futbol Federasyonu, Giresunspor maçı sonrası yaşanan (sözde) olaylardan dolayı Elazığspor’u cezalandırmış “bir maç tarafsız sahada seyircisiz oynama” kararı vererek, çok haksız bir uygulamaya gitmiştir. Kim ne düşünürse düşünsün, federasyonun bu hareketi resmen Elazığspor’u yok etmek anlamına gelmektedir. Çünkü Giresunspor maçı sonrası bazı yöneticilerin ve teknik heyetin ( bana göre de haklı) tepkisi olmuş ve bu tepkilerinden dolayı da zaten onlar cezalandırılmışlar. Dönüp birde takımı cezalandırmak, tamamen kötü niyetten kaynaklanmaktadır.
Çok şükür ki, zaten deplasman sıkıntısı yaşayan takımımız, böylesi önemli karşılaşmayı son dakika golü de olsa kazandı ve federasyonun, (son günlerin moda tabiri ile açıklayayım) bu darbe girişimini, bertaraf etti.
Evet, bizim gibi deplasmanda sadece bir galibiyeti bulunan takımların, tarafsız sahada seyircisiz oynaması öyle kolay bir hadise değil. Siz ne kadar uğraşsanız da o deplasman havasından kurtulamıyorsunuz! Bu nedenle Elazığspor’un Mersin’de Boluspor’u son dakika golü ile de olsa mağlup etmesi öyle küçümsenecek bir hadise değil. Ben, bu galibiyetten ötürü hem takımımızı, hem de teknik heyetimizi ayrıca tebrik ediyorum…
Gelelim maça. Bir hafta önce Alanya deplasmanının favorilerinden olan Noyan’ın kart cezalısı olması ve Bilica’nın, bir hafta sonra tekrar takıma geri dönmesi, maç öncesinde Ümit Hoca’nın nasıl bir kadro sahaya süreceği konusunda kafamızda bazı soru işaretleri oluşturmuştu. Boluspor kadrosu açıklandığında, Bilica’nın yerini alışı normal bir olaydı, fakat Noyan’ın yerine Muhammet Ali’nin ilk 11’de başlaması bana sürpriz oldu. Hele hele Cavid’in kadroda olmayışı bir başka sürprizdi. Muhammet Ali, sahada kaldığı süre içerisinde kendine güvenerek, duran topları kullanmaya çalıştı, belki de uzun aradan sonra yakaladığı forma şansını sürdürme gayretinde idi. Fakat seyircisiz oynanan bir maçta hocasını ne kadar etkileye bildi bilemiyorum. Maçın kaderini değiştiren elbette ki sonradan oyuna dahil olan futbolcular oldu. Belki Cavid istediğimiz gibi olmasa da, Hakan ve Ömer ileride bir hareketlik yaşatarak, net gol pozisyonları bulmamızda etkili oldular. Özellikle penaltının oluşumu tamamen Ömer’in zekâsının ürünü oldu. Ömer, top ile rakip arasına çok iyi girerek, adeta penaltıyı alan taraf oldu.
Boluspor galibiyeti, Elazığspor’un geleceği açısından çok önem arz etti. Umarım Elazığspor’un bu galibiyeti, futbol federasyonuna da iyi bir mesaj olur ve bir daha eften püften bahaneler ile Elazığspor’un önünü keserek, bir şehrin kaderi ile bir daha oynamazlar…
Dün akşam gelişen bir haber, elbette ki bizim için maçın önüne geçti. Ulusal kanallarda spor programlarını izleyenler Ümit Hoca’nın istifası ile sarsıldılar. Hemen bu haberin doğruluğunu araştırmaya çalıştık, ama net bir karara varamadık. Ortada bir şeylerin olduğu doğru ama henüz bir netlik yok. Bu olay gerçekleşir ise o zaman bizim de futbol federasyonundan ne farkımız olur ki.
Bu nedenle her iki tarafa söylenecek tek söz, lütfen kendinize ve bu takıma ( bizim tabirimiz ile) yazık etmeyin…
