Elazığspor Lig’deki kötü gidişatına yavaş yavaş son vererek adete dost düşmen herkese “Yeniden Elazığspor” görüntüsü vermeye başladı. Sezonun ikinci devresine fırtına gibi giren bordo beyazlılar, oynamış oldukları 6 karşılaşmadan 1 mağlubiyet 1 beraberlik ve 4 galibiyet elde ederek, puanını 26’ya çıkardı ve sıralamada 13. sıraya yükselerek küme düşme hattından azda olsa uzaklaştı.
Şimdi asıl olan en azından bu sırayı korumak, yani bugünkü yerini muhafaza etmek. Önümüzde Cumartesi günü kendi sahamızda oynayacağımız Kasımpaşa maçı var. Bu maçtan da 3 puan ile ayrıldığımız takdirde, bir kaç basmak daha yukarı çıkma şansı yakalamış olacağız. Ondan sonra arka arkaya oynayacağımız, Eskişehirspor ve Gençlerbirliği karşılaşmalarından alacağımız puanlar ise yerimizi muhafaza etmeye yetecektir.
Sivasspor deplasmanında tam bir deplasman takımı gibi oynayan ve hücumda etkili olan Elazığspor, ilk 45 dakikada sahadan 1-1 berabere ayrılsa da ikinci 45 dakikada yakalamış olduğu gol pozisyonlarını çok iyi değerlendirerek, sahadan 3-1 galip ayrılarak, çok haklı bir galibiyet elde etti. Alınan bu galibiyet hiç şüphesiz ki sezonun ilk devresinde Elazığspor’u küçümseyenleri şaşırttı ve bundan sonra oynayacağımız rakiplerimize de büyük korku salmış oldu.
Bir kez daha belirtmekte fayda görüyorum, Elazığspor’un bu başarısı menejerlerin takımdan uzaklaştırılmasına ve takımın tamamen teknik heyete teslim edilmesine bağlıdır. Umarım bu durumdan Elazığspor yönetimi kendisine düşen hisseyi çıkartmıştır ve bundan sonraki süreçlerde bir daha menajerlere böyle fırsatlar vermeyecektir.
Tabi bu duruma gelmek öyle kolay olmadı. Elazığspor çok zorlu süreçlerden geçti. Maddi krizlerin yaşandığı ortamda takımı terk edenler dahi oldu. Ama tüm bunlara rağmen başta teknik heyet olmak üzere, bazı yöneticiler bu krizden çıkıla bileceğine inandılar ve bu inanç, yapılan çalışmalar ile yerini yeniden dirilişe bıraktı. Burada medya ve taraftarın özellikle menajerlerin kulüpten uzaklaştırılması konusunda yönetime yapmış olduğu baskıyı da unutmamak gerek.
Bundan sonraki süreçte yukarıda da belirttiğim gibi en azından bu konumumuzu korumanın hesaplarını iyi yapmalıyız ve kendimize bir hedef koyarak bu sezonda Süper ligde kalmalıyız. Bu sezonu sağlıklı bir şekilde atlatır isek eminim ki bir daha hata yapmayacağız ve Süper Lig’de artık kalıcı olacağız. Tabi 30 Mart itibarı ile Elazığ’da yeni bir siyasi dönem başlayacak. Bu siyasi dönem Elazığ için yeniden doğunun incisi, doğunun Paris’i olma yönünde şehrimiz için önemli bir gelişme ola bilir. Bu süreçte yeniden hayata dönen Elazığspor’un da şehre büyük katkı sağlayacağı aşikârdır. Bu nedenledir ki Elazığspor mutlaka bu projenin içerisinde yer almalıdır!
Sivasspor galibiyetinden ötürü tüm emeği geçenlere bir kez daha teşekkürler...
