14 Kasım Dünya Diyabet Günü

14 Kasım Dünya Diyabet Günü

PAYLAŞ
Harput TV - Harput TV

14 Kasım Dünya Diyabet günü olması nedeniyle Elazığ Halk Sağlığı Tarafından bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada şunlara kaydedildi.

Kronik hastalıklar (kalp damar hastalıkları, diyabet, yüksek tansiyon, kanserler) tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Kronik hastalıklar içinde diyabet, her yaş grubu için tehdit oluşturan bir klinik tablo olarak öne çıkmaktadır. Özellikle hızlı sosyal ve kültürel değişimler, nüfusun yaşlanması, kentleşme oranında artış, fiziksel aktivitede azalma, sağlıksız yaşam tarzı ve davranış biçimleri gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan diyabetli birey sayısı her geçen gün artmaktadır.

Türkiye’de Diyabet

Ülkemizde 1997-1998 yıllarında yapılan çalışma sonuçlarına göre tip 2 diyabet prevalansı %7.2 bulunmuşken; 2010 ve 2011 yıllarında yapılan çalışmalarda %12-13.6 bulunmuştur.  2013 yılında yapılan çalışmada Hastalık yükünü oluşturan ilk 5 nedene bakıldığında bu nedenlerin tamamının bulaşıcı olmayan hastalıklar olduğu görülmektedir. İlk sırada % 7,4 ile iskemik kalp hastalığı varken, 4. sırada diyabet % 3,8 bulunmaktadır. Diyabete bağlı harcamalar önemli bir yer tutmakta olup ülkemizde diyabetle mücadele edilmesi önemlidir.

Diyabetin en önemli risk faktörleri arasında sayılan obezitenin ülkemizde özellikle son yıllarda artış göstermesi bu sonucun ortaya çıkmasında önemli rol oynamaktadır. Diyabetlilerin yaklaşık dörtte biri hastalığının farkında değildir.

Diyabet Nedir?

Diabetes Mellitus (DM), pankreasın yeterli insulin üretememesi veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu oluşan ömür boyu devam eden kronik ve insülin üreten hücrelerin azalması ile devam eden bir hastalıktır. Normal metabolizma da besinler, vücudun başlıca yakıtı olan glukoza (şeker) dönüşmek üzere bağırsaklarımızda parçalanırlar. Daha sonra bu glukoz bağırsaklardan kana geçer ve kandaki şeker düzeyi yükselmeye başlar. Sağlıklı bireylerde kana geçen glukoz pankreastan salgılanan insülin hormonu yardımıyla hücrelerin içine taşınır. Şayet insülin hormonu vücudumuzda olmazsa ya da etkisi bozulmuş ise şeker hücrenin içine taşınamayacağı için, glukoz kanda artarak şeker hastalığı dediğimiz kan şekeri yükselmesi (Hiperglisemi) gelişmiş olur. Bu kan şekeri yüksekliği sürekli olarak devam edecek olursa organlarımızda (sinir, göz, kalp, böbrek vs) zaman içerisinde ciddi bozukluklara neden olur.

Diyabeti düşündürecek olan başlıca şikâyetler: 

 Sık sık idrara çıkma, Ağız kuruluğu, Hızlı kilo kaybetme, Halsizlik ve çabuk yorulma

Diyabet için risk faktörleri:

 45 yaşının üstünde olmak, Fazla kilolu olmak, Diyabeti olan yakın bir aile ferdinin olması (anne, baba veya kardeşler gibi), Daha önceki hamilelik esnasında diyabet gelişmiş olması

Diyabet türleri:

1.Gizli Şeker (Prediyabet)

Normal glukoz toleransı üst sınırı ile aşikar diyabet arasındaki süreç "prediyabetik dönem" olarak adlandırılır.

Bu süreçte glukoz metabolizmasının ara bozuklukları olan "Bozulmuş Açlık Glukozu" (BAG: aclık kan glukozunun 100-125 mg/dl olması) ve "Bozulmuş Glukoz Toleransı" (BGT: Oral glukoz tolerans testinde 2.saat kan glukozunun 140-199 mg/dl olması) yer alır. Bu surecteki kişiler "prediyabetik" olarak kabul edilmektedirler.

2.Tip 1 Diyabet

Gecmişte "insuline bağımlı diyabet", "juvenil diyabet", "çocukluk çağında başlayan diyabet" veya "tip 1 diyabet" olarak da adlandırılan bu hastalıkta insülin yapımından sorumlu pankreas beta hücrelerinin harabiyetine bağlı olarak gelişen mutlak insülin eksikliği vardır.

Bu hastalarda günlük enjeksiyonlarla insülin eksikliğinin telafi edilmesi gereklidir.

3.Tip 2 Diyabet

Gecmişte "insuline bağımlı olmayan diyabet", "erişkin diyabet" veya "tip II diyabet" olarak da isimlendirilen hastalık, en yaygın görülen diyabet formudur. Tüm dünyada tanı konulan diyabet vakalarının %90'dan fazlasını tip 2 diyabet oluşturmaktadır.

Tip 2 diyabet genetik zeminde genellikle obezite ve fiziksel inaktiviteye bağlı olarak görülmektedir. Hastalığın temelinde genetik olarak yatkın kişilerde yaşam tarzı ile tetiklenen insülin direnci ve zamanla azalan insülin sekresyon azalması söz konusudur. Gelişmiş ülkelerde toplumun %5-10'u tip 2 diyabetlidir. Tip 2 diyabetlilerin yakınmaları tip 1 diyabetlilere benzemekle birlikte daha hafiftir.

4.Gestasyonel Diyabet

Gebelikte ortaya çıkan diyabet türüdür.

DİYABET TEDAVİSİ

Amaç; organ hasarlarının önlenmesidir.

Diyabet tedavisinde amaç; hastanın kendini daha iyi hissetmesini sağlamanın ötesinde, diyabet nedeniyle gelişebilen kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği, göz problemleri, sinir hasarı ve iyileşmeyen yaralar gibi komplikasyonların önlenmesidir.

Diyabet tedavisi, bir takım işidir. Merkezde hasta olmak üzere bu takımda; hastaya yardımcı olacak diyabet uzmanı endokrinolog, diyabet hemşiresi ve diyetisyen olmalıdır. Gerektiğinde hastaların göz, kalp, böbrek veya ayak problemleri için ilgili bölümlerle koordineli çalışmaya gidilmelidir.

Diyabet tedavisinin bir numaralı amacı; yüksek kan şekeri seviyelerini kontrol altına almaktır. Bunu sağlayacak çeşitli yöntemler vardır.

Bunlardan bazıları:

Sağlıklı besinler yemek,
Düzenli egzersiz yapmak,
Gerekli olması halinde ağızdan ilaçlar veya insülin kullanmak,
Kan şekeri ölçümleri yapmaktır.

Ailenizde diyabetli kişiler var ise ya da yukarıdaki belirtilerden en az birini taşıyorsanız mutlaka kayıtlı olduğunuz Aile Sağlığı Merkezine giderek kan şekeri ölçümünüzü yaptırmalısınız.

Aile Hekiminizin yönlendirmesi ve rutin kan kontrollerinizin yapılması sonrasında, İlimiz Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne bağlı Toplum Sağlığı Merkezi Obezite Danışma Biriminden ücretsiz olarak beslenme danışmanlığı alabilirsiniz.

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN