'28 Şubatlar 15 Temmuzlar Yaşanmayacaktır'

Ankara Dünya Ticaret Merkezi Toplantı Salonunda düzenlenen '28 Şubat'tan 15 Temmuz' a Darbeler ve FETÖ İhaneti' panelinde konuşan Kamu Sağlık-Sen Genel Başkanı Ümit Karataş''28 Şubatın 15 Temmuz Hain FETÖ Kalkışmasının önünü açtığını'' söyledi.

PAYLAŞ
Harput TV - Harput TV

Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar yaklaşık olarak 10 yılda bir sözde Demokrasinin balans ayarına yönelik darbelere tanık olduğumuzu ve demokratik değerler ile halka karşı yürütülen,İnsan onurunu ayaklar altına alan, silahlı cuntanın darbeler zincirinin kara bir lekesi olan “28 Şubat Post Modern Darbesi' nin  üzerinden 20 yılın geçtiğini belirten Kamu Sağlık-Sen Genel Başkanı Ümit Karataş sözlerine şöyle devam etti; ''28 Şubat Post Modern Darbesi; bir kısım generallerin ve onların güdümündeki; medya kartelleri, sermaye patronları ve despot burokratların illegal olarak ülkemizin geleceğine ipotek koymasıdır.Bu darbe hareketi ülkemiz tarihine kara bir leke olarak yazılmıştır.

28 Şubat "Sivil Toplum Kuruluşlarına karşı açılmış bir savaştır. Binlerce Sivil Toplum Kuruluşu(Sendika, dernek, vakıf vs.) kapatıldı. Dolayısıyla halkın demokratik örgütlenmesinin önü kapatılarak hak arama ve darbeye karşı mücadelesinin önü kesilerek mağdur edildi.28 Şubat 1997de yapılan darbe, bir ilk değildir; zalimlerin, iktidarlarını sürdürmek için, zora, sopaya başvurma geleneğinin devamıdır, zulüm zincirinin bir halkasıdır. Bu yönüyle 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinin bir sonucudur. 28 Şubat ile birlikte insan hakları ihlalleri had safhaya ulaşmış, baskılar artmış,2001 yılında Türkiye'ye tarihinin en büyük ekonomik krizi yaşatılmıştır.

28 Şubat darbesinin hesabı sorulmadan sürecin bitirilmesi mümkün değildir. 28 Şubat darbe sürecinin tüm aktör, kurum ve sonuçları ile hesaplaşmak ve tüm hak sahiplerinin gasp edilen haklarının iadesi için kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır. Adalet, özgürlük ve kardeşliği tesis etmek somut adımlar atmalıdır. İnancımızı ve kimliğimizi aşağılayan ve yasaklara karşı tavır alınmalı, insan onuruna yaraşır bir hukuk düzenini tesis edinceye kadar mücadele edilmelidir. Hiçbir kurum ve gücün, nasıl düşüneceğimizi, nasıl, neye ve ne kadar inanacağımızı, nasıl yaşayacağımıza yetkisinin olmadığını ve böyle bir zulme asla rıza göstermeyeceğimizi en güçlü biçimde haykırıyoruz. Hangi düşüncenin mensupları olursak olalım, kendi ülkemizde özgürce ve insanca yaşamak her birimizin en temel hakkıdır. Hiç kimse ve hiçbir kurum üzerimizde efendi değildir. Birilerinin ülkenin asıl sahipleri ve bizlerin efendileri gibi davranmasına asla müsaade etmeyeceğiz.

Darbeciler tarafından bin yıl sürmesi istenen bu ve benzeri süreçlerin kesin olarak sona ermesi; millet olarak hakka, hukuka, adalete tam olarak sahip çıkmakla mümkün olur. Mahkeme sürecinin arzu edilen şekilde ilerlememesi umutları kırmış olsa da, bu sürece imza atanların millet nezdinde mahkum oldukları bilinmelidir.

Çünkü bu Milletin içerisinde ''Namlusunu Millete çevirmiş tanka Selam durmam’’ diyen ve darbecilere asla yol vermeyecek vatan evlatları bulunduğu sürece bir daha asla 28 Şubatlar,15 Temmuzlar yaşanmayacaktır.

Haklı olarak bu mücadele ruhunun bütün kurumlarca yürütülmesi beklenmektedir. 28 Şubat darbesini bugün 40 yaşının üstündekiler ancak hatırlamaktadır. Toplumun hemen hemen yarısı yaşadığımız bu darbeden habersizdir. Maalesef bu darbeyi en ağır şekilde yaşayan ve zarar gören insanlarımız da yaşadıklarını unutmuştur. İşte bu yüzden 15 Temmuz’da yeniden darbe ile yüz yüze geldik. Yeni bir darbe ile yüzleşmemek için, devlet ve ordu içinde hain yapılanmalara artık izin vermeyecek, millet olarak adım adım takip edeceğiz. Bütün bu süreçlerden sonra edindiğimiz tecrübe ve bilinçle bugün de aynı duygularla haykırıyoruz, haykırmaya devam edeceğiz: Bu millete hainlik ve düşmanlık yapanlar! Başaramadınız, başaramayacaksınız. Darbeleri unutmadık, hiçbir zaman da unutturmayacağız. Hesabını her zaman ve her zeminde soracağız'' dedi.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN