29 Eylül Dünya Kalp Günü

Ülkemizde 2013 yılında ölen her 5 kişiden ikisinin kalp-damar hastalığına bağlı nedenlerden öldüğü açıklandı.

PAYLAŞ
Harput TV - Harput TV

Kalp ve damar hastalıkları küresel olarak bir numaralı ölüm sebebidir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2008 yılında 57 milyon kişi ölmüş ve tüm ölümlerin % 63’ü bulaşıcı olmayan hastalıklar sonucunda meydana gelmiştir. Dünyada her 3 kişiden 2’si bulaşıcı olmayan hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bulaşıcı olmayan hastalıklar içerisinde ise her 3 kişiden biri ( 17.3 milyon kişi ) kalp ve damar hastalıkları nedeniyle ölmüştür. Bu ölümlerin 7.3 milyonu kalp krizine bağlıdır.

Beklenilenin aksine ölümlerin %80’i iyi gelir düzeyi olan ülkelerde değil, düşük ve orta gelir düzeyinde yer alan ülkelerde gerçekleşmiştir.

Kadınlarda risk düzeyi erken yaşlarda daha düşük iken, yaşın ilerlemesi ile risk artmakta ve hastalıktan kadınlar ve erkeklerde eşit olarak etkilenmektedir.

Kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin artarak, 2030 yılında 23,3 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Ülkemizde 2013 yılında ölen her 5 kişiden ikisinin kalp-damar hastalığına bağlı nedenlerden öldüğü görülmektedir.

Davranışsal risk faktörleri koroner kalp hastalığının %80’inden sorumludur. Kardiyovasküler hastalıkların çoğu risk faktörleriyle mücadele edilerek engellenebilir.

Kalp hastalıkları için davranışsal risk faktörleri: Sağlıksız beslenme, Yetersiz fiziksel aktivite, Tütün kullanımı ve Alkol kullanımı.

Sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite etkisiyle bireylerde kan basıncında yükselme, kan şekeri yüksekliği,  kan lipidleri yükselme, fazla kilo ve obezite görülür. Tütün kullanımının bırakılması, diyette tuz kısıtlaması, sebze-meyve tüketilmesi, düzenli fiziksel aktivite, alkol kullanımından kaçınılmasının kardiyovasküler hastalık riskini azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca hipertansiyon, diyabet ve yüksek kan lipidlerinin tedavisi de kardiyovasküler riski azaltır.

Sosyal, ekonomik faktörler ve kültürel değişiklikler (küreselleşme, şehirleşme) toplumun yaşlanması, stres, kalıtımsal faktörler kardiyovasküler hastalıkların diğer belirleyicileridir.

30 yaş üstü her birey için kardiyovasküler riskin hesaplanması ve varsa davranışsal risk faktörlerine uygun müdahaleler ile kalp krizi, inme, kalp yetmezliği ve diğer komplikasyonların gelişmesini önleyebilecek tedbirlerin alınması önerilir.

Her bir bireyin kalp ve damar hastalıklarına yol açan davranışsal risk faktörleri ile ilgili farkındalığının artırılması ve hasta olmamak için riskli davranışlarını olumlu davranışlara değiştirmesi için teşvik edilmesi gerektiğini belirten Elazığ Halk Sağlığı Müdürü Uzm.Dr. İbrahim Halil AKKUŞ sağlıklı kalmak, kalp ve damar hastalığına yakalanma riskinden uzak durmak için yaptığı açıklamada:

Sağlıklı beslenelim, Yeterli sebze-meyve tüketelim, Diyetimizdeki tuz, şeker ve yağ miktarını azaltalım, Düzenli fiziksel aktivite yapalım, (Her gün en az 30 dk süreyle yapılan düzenli fiziksel aktivite kalp sağlığını sürdürmeye yardım eder.) Tütün ve tütün ürünleri kullanmayalım, Alkol kullanmayalım, Kardiyovasküler riskimizi öğrenelim, Kilolu veya obez olup olmadığımızı, Kan basıncımızı, Kan şekerimizi ve Kan lipidlerimizi öğrenelim. Hekim tavsiyelerine uyalım”.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN