Aktif Sağlık-Sen'den Açıklama

Aktif Sağlık-Sen Başkanı Ümit Karataş yaptığı basın açıklamasıyla 112 acil sağlık çalışanlarının sorunlarını dile getirdi.

Karataş açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Sağlıkta dönüşüm adına yapılan yeni değişiklikler Sağlık çalışanlarının sırtına kambur üstüne kambur yüklemekten başka bir şeye yaramıyor.

Son günlerde kamuoyunu meşgul eden bir konuda  112 Acil Sağlık Çalışanına dayatılmak istenen angarya  is yükü olan 112 Acil İstasyonlarında Aile Hekimliği gibi hizmet vermek. Buna göre daha önce yurt genelinde birçok bağımsız (A tipi) istasyon açıp ambulans ve istasyon sayısını artırmaya giden bakanlık  bunun yerine ; bazı istasyonları B1ve B2 tiplerine çevirip Halk Sağlığı müdürlüklerine bağlayıp 112 istasyonu ile entegre ilçe hastanesi-sağlık evi sistemine geçip 112 personelinden hem acil vakalar hem de bulundukları köy-kasaba vb yerleşim birimlerinin diğer sağlık hizmetlerini (enjenksiyon, pansuman vb) yaptıracak. 112 Acil Durumlarda görev başında olduğu için vakaların ne zaman çıkacağı belli olmadığı için istasyona gelen halkın enjeksiyonunu yada pansumanını yaparak Aile Hekimliği gibi hizmet verecek, Acil vaka çıktığı durumda enjeksiyon ve pansumanı v.b.  bırakarak  çıkmak zorunda kalacak ve bu durumda halkın tepkisini çekerek  sağlık personeline şiddet girişiminde bulunacak.

Diğer  bir vahim durum  ise; istasyona gelen hastanın pansumanını yada enjeksiyonunu yapan personel vakalara geç çıkmak zorunda kalacak bu kez de 112 personelinin vakaya ulaşma saatini geciktireceği için olay yerine vardıkları zaman hasta ve hasta yakınları tarafından şiddet ve darp olaylarına maruz kalacaklardır.

Türkiye’de son dönemde sağlıkta yeni bir politika izlenmeye başlandı.Tüm meslek gruplarının kanunen meslek tanımları yapılmışken yasalar hiçe sayılarak branşının ve görevinin dışında sağlık çalışanlarını taşeron isçisi gibi görerek her işi yaptırmaya zorlamaktadır. Sağlıkta dönüşümün adi bu olsa gerek. Son günlerde Aile Hekimlerinin Acillerde nöbet tutturulmak istenmesi bunun başlangıcı olarak gördük. Sağlık Bakanlığı birazda kendi personelini düşünmelidir. Türkiye’nin çoğu illerinde bulunduğu yerde hastane bulunmayan 112 personeli yemek ihtiyacını hala kendi cebinden karşılamaktadır ve yemek yardımından faydalanamamaktadır. Hasta ve hasta yakınlarından en çok darp ve şiddete maruz kalan meslek grubu olarak birinciliği maalesef kimseye kaptırmamaktadır. Diğer sağlık çalışanları gibi  bu personel de yıpranma payı alamamaktalar.

Son zamanlarda yöneticiler tarafından uygulanmak istenen 12-36 çalışma sistemi çalışanların motivasyon düşüklüğüne ve bir çok aksamalara neden olacaktır. Buna benzer çalışma sistemleri daha önce denenmiş ama verim alınamamıştır.

Hastane öncesi sağlık hizmetlerinin yükünü çeken 112 Acil çalışanının sorunlarına bir an öce çözüm bulunmasını ve Sağlık Bakanlığının çalışanlara yüklemek  istediği angarya uygulamalardan vazgeçmesini temenni ediyorum” dedi.