Çoban : Çevre Düzeni Planının Eksikleri Var

Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Doç. Dr. Bilal ÇOBAN Çevre Düzeni Planı ile ilgili eksikleri açıkladı.

Bir açıklama yapan Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Doç. Dr. Bilal ÇOBAN şu ifadelere yer verdi, “Malatya – Elazığ – Bingöl - Tunceli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı, Plan Açıklama Raporu, Plan Hükümleri ve Plan Araştırma Raporu 25.04.2012 tarihinde ilk defa askıya çıkmıştı ve şehir ile kaygısı olan herkes plana itiraz etmişti.

         Biz de Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak 23 maddelik itirazımızı yapmıştık. Bırakın 2040 yılını öngörmeyi, plan o hali ile günümüzü dahi pas geçmişti.

         Küçük birkaç düzeltme ile plan Plan 1 Ekim 2012 tarihinde 2. defa askıya çıkartıldı ve gördük ki yine birçok eksiği var.

         Şehrin yetkilileri toplandı ve bireysel itirazların yanında geniş katılımlı bir istişare heyeti kuruldu.

Benim de çalışmalarına katıldığım komite sonuç raporunu itiraza dönüştürdü ve Çevre Şehircilik Bakanlığı ve ilgili yetkililer ile görüşmek üzere teknik bir ekip kurularak Ankara’ya gönderildi.

Plan 18 Mart 2013 tarihinde üçüncü defa askıya çıktığında, 49 madde ile yapılan itirazlardan birkaç maddesinin düzeltildiği ve beklentilerin dikkate alınmadığı görüldü.

Yine hep beraber gidip plana itiraz ettik.

Ve o günden bugüne beşinci kez askıya çıkan plana her seferinde eksikleri ve çözüm önerilerimizi belirterek itiraz ettik.

Şehrin menfaatleri, siyasetin önündedir.

Huzurlu ve mutlu bir gelecek getirmeyen hiçbir argümanı kabul etmemiz mümkün değildir.

Bilinmelidir ki; Elazığ’ın geleceği planlanırken, hata ve yanlışa tahammül edilmeyecektir.

5. askı döneminde itirazımız aşağıdaki maddeler ile Çevre Şehircilik İl Müdürlüğümüze dilekçe edilerek bildirilmiştir.

İTİRAZLAR

Planın Malatya ili ilgili bölümünde verilen ifadeye göre; Malatya Cumhuriyet döneminde 1924 tarihinde il statüsü kazanmıştır. Alınan stratejik kararlar doğrultusunda, Malatya İlinin mevcutta sahip olduğu sosyo-ekonomik potansiyeller gereği planlama bölgesinde Bölge Merkezi niteliği taşıması öngörülmüştür.

Elazığ ili kent merkezi olarak yıllardan beri kurumların bölge müdürlüklerinin olduğu bir ildir. Çalışan nüfusun büyük bir kısmı da bu müdürlüklerde çalışmaktadır. Elazığ planlanan illerin kavşak noktasındadır. Çünkü Elazığ ili diğer bütün illere komşu il durumundadır. Bölge Merkezi niteliği durumunda olması gereken il Elazığ’dır. Fakat bu durum dikkate alınmamıştır.

Yapılan planın hükümlerinde Elazığ için 1. sektör olarak Lojistik öngörülmüştür. Ancak bu bölgede oluşacak sektör için herhangi bir depolama alanı öngörülmemiştir. Bu veriler doğrultusunda öneri güney çevreyolu güney-doğusu ile demiryolu doğusu arasında kalan alan ve Elazığ-Sivrice Karayolunun Kekliktepe mevkiindeki bölgede lojistik depolama alanı oluşturulmalıdır

Mevcutta şehrimizi doğu batı istikametinde ikiye bölen demiryolu hattı, şehrin sağlıklı gelişimini engellemektedir. Ayrıca söz konusu demiryolu hattı üzerinde bulunan hemzemin geçitlerde can ve mal kaybına sebep olan kazalar meydana gelmektedir. Devlet Demiryollarının güzergahı Meryem Dağı arkasına alınarak şehrin Güney yönünde büyümesi sağlanmalıdır.

Yatırımlar 1. Derecede Malatya, 2. Derecede Bingöl, 3. Derecede Elazığ, 4. Derecede Tunceli olmuştur. Bu seçim yapılırken Elazığ 36, Malatya 44 sırada gelişmişlik düzeyinde iken,  Bölge Merkezi Malatya olmamalıdır.
Elazığ’ın 12. sırada olduğu Sağlık Sektörü gelişmişlik sıralamasında, Bingöl 72. sırada yer almıştır. Hizmetler sektörüne ilişkin stratejik değerlendirmeler bölümünün Malatya ilinde planlama bölgesindeki diğer illere hizmet edebilecek Bölge Hastanesinin faaliyete geçirilmesi stratejisi yerine; “Elazığ ilinde planlama bölgesindeki diğer illere hizmet edebilecek Bölge Hastanesinin faaliyete geçirilmesi” olarak düzeltilmesi gerekmektedir.

Bölge içinde gelişmişlik seviyeleri farkı hali hazırda bir sorundur, bu sebeple kamu yatırımlarının bu uçurumu derinleştirmekten kaçınılacak şekilde yapılması gerekmektedir. 2040 yılına kadar planlanması öngörülen devlet yatırımlarında açığın kapatılması için 1. Derecede Tunceli, 2. Derecede Bingöl, 3. Derecede Elazığ, 4. Derecede Malatya olmalı ve 1. Derecede yatırım yapılacak il MALATYA ifadesi Plandan çıkartılmalıdır.
Karayolları Bölge Müdürlüğü Elazığ’da olmasına rağmen,

Bölgenin Karadeniz ve Gap Bölgesi ile ulaşımını sağlayacak, KARADENİZ- GAP (Trabzon- Erzincan- Tunceli- PERTEK KÖPRÜSÜ – Elazığ – Çermik- Siverek –Urfa  Güzergahı) ile 7 saatlik bir güzergah planda yerini almalıdır.
MADEN – ÇÜNGÜŞ - SİVEREK URFA YOL BAĞLANTI YOLU ile GAP illerine geçiş sağlanmalı ve Lojistik merkez özelliğimiz ön planda tutulmalıdır.

İlami Köyü – Karaçor Bölgesi arsında yapılması gereken KARAÇOR KÖPRÜSÜ plana dahil edilmeli ve Lojistik Merkez vurgusu güçlendirilmelidir.

Bölge Turizm açısından incelendiğinde; en az 4000 yıllık bir tarihi geçmişe sahip olan Harput bölgesi ve ayrıca Hazar Gölü kıyısında sürdürülen faaliyetlerden dolayı yerleşimin ikincil sektörü turizm olarak belirlenmiştir. Hal böyle iken, Turizm Geliştirme Bölgesi ilimizde kurulmuş ve planları yapmaya ve uygulamaya yetkili kılınmıştır. Ancak, Turizmde Başta İlimiz Elazığ ve Tunceli Potansiyele sahip ve gelişimde Turizm Sektörü 2. Sırayı almışken, plan tam tersine ilimizi yok  sayarak TURİZM’de de  BÖLGE MERKEZİ olarak  Malatya’yı seçmiştir. Turizm Sektörü Malatya gelişim sektörleri içerisinde yoktur ve ilimiz Elazığ başta olmak üzere Tunceli ve Bingöl’ün yok sayılmış olması planda düzeltilmelidir.

Bölge Tarım ve Hayvancılık açısından incelendiğinde; oldukça önemli tedbirlerin alınması, yürütülebilirlik sağlanması konusunda oldukça iddialı söylemler içermektedir. Özellikle Bölgede Tarım ve Hayvancılık konusunda Malatya’da 3. Sektör, Bingöl’de 1. Sektör, Tunceli’de ise 2 ve 3. Sektör Elazığ’da hiç seçilmemiştir.

Bu seçimler doğrultusunda Tarım ve Hayvancılık Şehri olan ilimiz yok sayılmış, Tarıma dayalı sanayi Şeker Fabrikası, Toprak Mahsulleri Ofisi, Et Kombinası, Kadastro Çalışmaları ve Tarımın geliştirilmesi, toprak bütünleştirilmesi, Çukobirlik gibi pamuk tarımı, Kayısı Üretimi, 200 bin tonun üstünde üretim kapasitesine sahip olduğumuz bağcılık ve buna bağlı Şarap ve üzüme dayalı sanayi belirtilmemiş, hayvancılık tümden yok sayılmıştır.

Ayrıca, son yıllarda Su ürünleri İç Sular üretiminde Türkiye de 2. Sıraya gelen ilimiz yok sayılmış bu konuda en ufak bir öneri, tedbir, plan vs yapılmamıştır.

Ciddi anlamda yok sayılan yukarıdaki tarım ve hayvancılık ile Su ürünleri ve Bağcılık ilimizde yok sayılırken; komşu il Malatya’daki, öne çıkan ürün türleri geliştirilerek (kayısı-kayısı döneri), bu türlere yönelik butik planlar dahi yapılmıştır.

Bu konuların planda değişikliği sağlanmalıdır.

Planda gerek tarım gerekse sulamanın önemi belirtilirken, ULUOVA VE KUZOVA sulama sistemlerinin sorunları veya çözümleri konusunda tek kelime edilmemiştir. Malatyada Kapıkaya Barajı ve Sulama Sistemleri gibi Sulama Baraj ve Kooparetif yatırımları ardı ardına devam etmektedir. Fakat Eyüp Bağları Sulama problemi hala ilimizde devam etmektedir ve 37 Köy susuzluktan kırılmaktadır. Bu konu planda yer almalıdır.

Kentsel Dönüşümün başladığı varsayılmalı ve Çimento Fabrikası için şehir merkezi dışında bir alan belirlenmelidir”.