Dünya Alzheimer Günü

Demans ya da halk arasındaki söylenişiyle bunama, günlük yaşam işlevlerinin sürdürülmesini engelleyen ilerleyici bir beyin hastalığıdır. Bellek kaybı, günlük yaşamın gereksinimleriyle başa çıkabilme yeteneğinde azalma, algılamada, toplumsal davranışların düzenlenmesinde ve duygusal tepkilerin kontrolünde bozulma ve yanlış inançlar sık karşılaşılan belirtilerdir. Demans, genellikle geri dönüşümsüz, ilerleyici bir durumdur.

Alzheimer hastalığı, en sık görülen demans tipidir. Yaşlılarda, kalp hastalıkları, kanser ve inmeden sonra en sık görülen sağlık sorunudur. Kadınlarda biraz daha sık görülür. Alzheimer tanısı konulan hastaların büyük bir kısmı 65 yaşın üzerinde olmakla birlikte, 40’lı ve 50’li yaşlarda da görülür.

Dünya Sağlık Örgütü geri dönüşümü olmayan bu hastalıkla ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla 21 Eylül Gününü Dünya Alzheimer Günü olarak belirledi.

Elazığ Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. İbrahim Halil AKKUŞ günün önemiyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Alzheimer hastalığı, yıllar içerisinde sinsice ilerleyerek hem hasta, hem de yakınları için ağır bir yük oluşturur. Hastalık başlangıcında belirtiler tam olarak kendini göstermez. Ancak hastalar yakın zamanı hatırlamakta güçlük çekerler. Zaman ve mekan tanımlaması yapmakta zorlanırlar. İşlerinde verimlilikleri düşer. Sinirli, sıkıntılı, agresif, çekingen bir ruh haline girebilirler. Yakınları ise bütün bunların yaşlılıkta doğal olabileceğini düşünme yanılgısına düşerler. Hastalık ilerledikçe yakınlarının bile isimlerini unutur, yıkanma, giyinme gibi günlük işlerini kendi başlarına yapamazlar. Para kullanmakta güçlük çeker, konuşması bozulur, hayaller görmeye, yanlış inançlara kapılmaya başlarlar. Hastalık son hadde ulaştığında ise; artık tümüyle bağımlı hale gelirler bununla beraber bedensel bozukluklar da baş gösterir. Kendi kendine yemek yiyemez, yürüyemez, hatta idrar ve dışkısını kontrol edemez. Ailesini tanıyamaz ve belirgin davranış bozuklukları baş gösterir. Hastalığı önlemede alınacak tedbirler arasında  daha aktif bir yaşam sürme  (koşma, bisiklet binme, yürüme gibi) obeziteden kaçınma, beynin  aktif şekilde kullanılması  (bulmaca çözme, yeni bilgiler öğrenme), sosyal bir yaşam sürdürme ve sağlıklı beslenme gelmektedir. Hastalığın erken dönemde tanınması hem tedavi hem de bazı pratik önlemlerle hastanın ve yakınlarının yaşam kalitesinin yüksek olmasını sağlayacaktır. Bu nedenle belirli aralıklarla mutlaka hekimimize başvurup sağlık kontrolünden geçmeliyiz.”