Halk Sağlığı'nda Sanat Atölyesi

Sanat, insana özgü duyguların, düşüncelerin türlü araç ve gereçlerle anlatımı, dışa vurumudur. İnsanda ki estetik yanın irdelenmesi, algılanması, duyumsanması, sorgulanması ve insan nesne arasındaki güzele varma çabası, ruhu dinlendirmesi, stresi minimum seviyeye indirgemesi sanatın en önemli özelliklerindendir.

Elazığ Halk Sağlığı Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Birimi tarafından Halk Sağlığı Müdürlüğü çalışanlarına yönelik kurulan “Halk Sağlığı Müdürlüğü Sanat Atölyesi” ile ilgili yapılan açıklamada: “Sanat, insanın var olma şartlarından birisidir. İnsanoğlu bu gerçeğin farkına vardığı andan itibaren duygu, düşünce, hayal, coşku ve heyecanlarını ses, çizgi, renk gibi öğelerle güzel ve etkileyici biçimlerde ifade ederek sanat eserleri üretmiştir.  M.Ö. 4500’lere kadar uzanan ve çeşitli kültürleri bünyesinde barındıran Orta Asya’da kurulan ilk Türk Devletlerinde görülen çadır sanatı, Kurgan adı verilen anıt mezarlar ve bu anıt mezarların başına dikilen balbal adı verilen heykeller, Fresk adı verilen duvar resimleri portre sanatının ilk aşamasını oluşturmuş, ahşap, deri, dokumacılık gibi el sanatlarıyla ilgilenmişlerdir.Yine Osmanlı Devleti’nde ruh ve sinir hastalıklarıyla ilgili rahatsızlıklar müzikle tedavi edilmiş, Enderun Mektebi’nde  hat, tezhip, resim, müzik, şiir gibi sanat alanlarıyla ilgili dersler verilmiş, camiler, bentler (su kanalları), hanlar, köprüler, inşaa edilmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında da sanata ve kültüre çok önem verilmiş Güzel Sanatlar Akademisi, Ankara Devlet Konservatuarı, Müzik Öğretmeni Okulu, resim ve heykel müzeleri kurulmuştur. Bütün bunlar sanatın ne derece önemli olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatmaktadır.

Bütün bunlarla beraber sanatın motivasyonu arttırıcı özelliğinin olması, yaratıcılık özelliğini geliştirmesi, dinlendirmesi sebepleriyle Müdürlüğümüzde çalışan bayan personellerimize yönelik bir sanat atölyesi kurduk. Arkadaşlarımız günün belirli saatlerinde atölyeye iniyor hem dinleniyor hem ebru, karakalem, ahşap boyama, resim, seramik gibi alanlarda kendilerini geliştiriyorlar. Böylece yorucu, tempolu ve sıkıcı bir iş yaşamı yerine daha mutlu, huzurlu, zinde ve iş verimliliğinin arttığı  bir yaşam sürdürüyorlar.” ifadelerine yer verildi.