Kadın ve Şiddet Paneli Gerçekleştirildi

Elazığ Valiliği ve Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Elazığ Temsilciliği işbirliğiyle 'Kadın ve Şiddet' konulu panel düzenlendi.

PAYLAŞ
Harput TV - Harput TV

Kadına yönelik şiddete karşı duyarlılığı artırmak amacıyla Elazığ Valiliği ve Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Elazığ Temsilciliği işbirliğiyle ‘Kadın ve Şiddet’ konulu panel düzenlendi.

Akgün Otel’de gerçekleştirilen panelin açılış programına Vali Murat Zorluoğlu, Eşi Sevcan Zorluoğlu, Elazığ Milletvekilleri Ömer Serdar ve Ejder Açıkkapı, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Ulusal Program Koordinatörü Meltem Ağduk ve çok sayıda davetli katıldı.

Programın açılışında bir konuşma yapan Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Elazığ Temsilcisi Av. Esra Zoylu, “Biz bugün bu panelde şiddetin sadece adli ve asayiş sorunu olmadığını herkese karşı her türlü şiddete son verilmesi gerektiğini, şiddetle mücadelenin devletten bireye toplumun tüm isimleri tarafından toplumsal huzuru bozan asli bir mesele olarak görülmesi suretiyle ortak sorumluluğumuz olduğunu vurgulama istiyoruz” dedi.

Elazığ Milletvekili Ömer Serdar ise, “Kadına şiddet konusu AK Parti hükümetleri olarak bizim de önemsediğimiz bir konudur. Özellikle mensubu bulunduğumuz dinin ve kültürümüzün yaklaşımları dikkate alındığında bugün gelinen noktanın çok iyi  bir nokta olduğunu düşünüyorum. Bu konuda yasal düzenlemelerkle kifayet edeceği düşünülmesin. Bu tip organizasyonlarla toplumun bilinçlendirilmesi önemli bir durumdur. Bu açıdan da bu panel önem arz etmektedir” dedi.

Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı ise, “Sadece hukuki boyutuyla kadına şiddeti azaltmaktan ziyade vicdanlarda da bu hukuku tesis etmek gerekiyor. Ben bundan sonraki dönemde, geleceğimizde asıl hukuki müeyyidelerin vicdanlarda hâsıl olmasının gerektiğini düşünüyorum” dedi. 

Vali Zorluoğlu: Şiddete Hiçbir Mazeret Gösterilemez

Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu ise konuşmasında şunları söyledi, “Temel bir insan hakkı ihlali olan kadına yönelik şiddet; tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok önemli toplumsal sorunlardan bir tanesidir.

İster toplumsal, isterse özel yaşamda meydana gelsin, kadına yönelik şiddet kadının fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik açıdan zarar görmesine ve acı çekmesine yol açan, kadının temel hak ve özgürlükleri ile onurunu zedeleyen haksız, hukuksuz bir eylemdir. Kadına yönelik şiddeti mazur gösterebilecek, ne insani ne de İslami manada hiçbir gerekçe bulunmamaktadır.

Kadına yönelik şiddet olaylarına, ailede, işyerinde, sokakta, okulda, genel anlamda sosyal hayatın her aşamasında rastlanmaktadır. Ama ne yazık ki kadınlarımızın, en iyi korundukları yer olarak düşündüğümüz “aile içinde”  daha fazla ve yaygın bir şekilde şiddete maruz kaldıkları görülmektedir.

Geçtiğimiz günlerde ilimizde yaşayan 95 yaşındaki bir amcanın eşine fiziki şiddet uyguladığı için hapis cezasına çarptırıldığı haberi ulusal basında epey yer buldu. Ama bu konu daha çok 95 yaşında bir insanın hapishaneye girmesi üzerinden haberleştirildi.  Kadına yönelik şiddetin yaşa, eğitim düzeyine, ait olunan toplumsal kesime çok da bağlı olmadığı gerçeği üzerinden tartışılamadı maalesef. 

Günümüzde toplumların gelişmişlik, demokratikleşme ve uygarlık seviyeleri kadın hakları konusundaki hassasiyetleri ile ölçülmektedir. Bunun bilincinde olarak son yıllarda genel olarak insan hakları ve özel olarak da kadın hakları konularında gerek yasal düzenlemeler ve gerekse uygulamalar anlamında önemli ilerlemeler kaydettiğimizi memnuniyetle ifade ediyorum.

Kadın-erkek eşitliği, kadının insan haklarının korunması, kadının birey kimliğinin güçlendirilmesi gibi konularda önemli yasal değişiklikler, ilerlemeler sağlandı.

Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de kanayan bir yara olan, kadınların hayatına mal olan, olmasa bile sakat bırakabilen, korku içinde yaşamalarına yol açan, aileleri parçalayan, toplumsal kaynakların israfına yol açan ve birçok toplumsal soruna kaynaklık eden aile içi şiddet ve töre cinayetlerinin sona erdirilmesi için de önemli adımlar atıldı.

Kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetin önlenmesine yönelik olarak çıkarılan mevzuatın etkin şekilde hayata geçirilmesi için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere birçok Bakanlık ulusal ve uluslararası kaynaklarla önemli projeler yürüttü ve yürütmeye de devam ediyor. Bu kapsamda Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Türkiye Temsilciliği ve onun bir alt kuruluşu olan Nüfus Fonu da ülkemize ciddi destekler vermektedir. Ben hepsine teşekkür ediyorum.

Ama kadına yönelik şiddet konusu sadece merkezi yönetimin çabalarıyla çözüme kavuşabilecek bir sorun değildir. Bu mesele, yerel düzeyde de tüm kurumların ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının sürekli birlikte çalışmaları ve ortak projeler üretmeleri gereken, tüm kesimlerin katkı yapması zaruri olan bir meseledir.

Bu noktadan hareketle Valiliğimiz ile Kadın ve Demokrasi Derneği Elazığ Temsilciliğinin ortaklaşa düzenlediği bu panel, kamu - sivil toplum işbirliğine de güzel bir örnek teşkil etmektedir. Bu tür organizasyonlar, bir taraftan gerçekleştirilen yasal düzenlemelerin etkin bir şekilde hayata geçmesine katkı yaparken, diğer taraftan da kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda kamu kuruluşlarında ve kamuoyunda farkındalık oluşturmakta ve kurumlar arasında işbirliği yapılması imkânını geliştirmektedir.

Çok yakın bir tarihte kurulmasına rağmen, kadın sorunları ile ilgili kamuoyunda da yankısını bulan çok etkili çalışmalar yapan Kadem Elazığ Temsilciliğini kutluyorum. Bu tür çalışmalara bundan sonra da Valilik olarak destek vermeye devam edeceğimizi buradan ifade etmek istiyorum”.

Panel daha sonra  Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Ulusal Program Koordinatörü Meltem Ağduk’un “Kadına Yönelik Şiddetin Dünyadan Örneklerle Türkiye Değerlendirmesi” başlıklı konuşmasıyla sürdü.

Meltem Ağduk’a konuşmasının ardından Vali Zorluoğlu tarafından organizasyona katkısı nedeniyle bir teşekkür belgesi verildi.

İki oturum halinde düzenlenen panelin ilk oturumunda, Kadına Şiddete Psikiyatrik Açıdan Bakış, Toplumsal Etkilenme ve Etkilenmeleriyle Aile İçi Şiddet ve Kadın, Toplumsal Önyargılarla Mücadele ve Şiddet; panelin ikinci oturumunda ise Elazığ’da Şiddet Mağduru Kadınlar Hakkında Yapılan Çalışmalar, Kadına Karşı Şiddetle Mücadelede Polisin Rolü ve Sorumlulukları ile Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Raporu başlıklarında sunumlar yapıldı.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN