Karataş : En Büyük İnsan Hakkı İhlali Mobbingdir!

Aktif Sağlık-Sen Genel Başkan Yrd.Ümit Karataş ''En büyük insan hakkı ihlalinin Üniversitelerde Akademisyen ve İdari Personellere uygulanan MOBBİNG'' olduğunu kaydetti.

PAYLAŞ
Harput TV - Harput TV

Aktif Sağlık-Sen Genel Başkan Yrd.Ümit Karataş 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla basın toplantısı yaparak; ''En büyük insan hakkı ihlalinin Üniversitelerde Akademisyen ve İdari Personellere uygulanan MOBBİNG  '' olduğunu kaydetti.
İnsan hakları konusunda uluslararası hukukta en önemli belge olarak nitelendirilen "Evrensel Bildirge"nin kabul edilişinin 67. yılında Bildirge` de yer alan hakların sadece metin üzerinde kaldığını söyleyen Başkan Karataş; insan hak ve özgürlükleri açısından bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye`de de ciddi bir geriye gidiş yaşanmaktadır.
Son dönemde hızla artan kadın cinayetleri, ihmallere kurban giden madenciler, güvencesiz ve alın teri çalınan taşeron işçileri, maaş artırımında ve diğer özlük haklarında ayrımcılığa maruz kalan memurlar, emekliler,Üniversitelerde Akademisyen ve İdari Personellere uygulanan MOBBİNG  gibi pek çok konuda insan hakları ihlallerinin  yaşandığına dikkat çekti.
En çok ihlal edilen hakkın Sağlık Çalışanı Hakkı olduğunu belirten Aktif Sağlık-Sen Genel Başkan Yrd. Ümit Karataş sözlerine şöyle devam etti;'' Bugün Türkiye’deki resmi raporlara bakıldığında, en çok ihlal edildiği gözlenen hak konularının başında SAĞLIK ÇALIŞANI HAKKI ihlalleri gelmektedir. Sağlık kurumlarında; Adalet, eşitlik, hakkaniyet ve gönüllülük esasına değil, Ortaçağ karanlığından kalma baskı ve zorlamaya dayanan, HAKKINI arayanları çıban başı gibi gören, onları hastalıklı, uyumsuz, tembel ve tehlikeli kişiler olarak suçlayan, SUÇ VE CEZAYI temel felsefe kabul eden, kanunları kişiye göre yorumlayıp, kişiye göre uygulayan bir anlayış halen devam etmektedir.
Sağlık kurumlarında “Disiplin ve Hukuk Bürosu” adı altında kurulan aslında birkaç kişinin özel amaçlarına hizmet eden birimlerde, Kanunlar negatif yönde ve kişiye göre uygulanmaktadır.
Yapılan işlemlerin bir çoğu haksız ve hukuksuzdur. Yürütülen idari soruşturmaların bir çoğunun sonucu başından bellidir ve ulu orta dillendirilmektedir.
Çünkü soruşturmayı yürüten ve sonuçlarını belirleyenler hep aynı kişilerdir. Yıllardır yetkisiz makamlar disiplin amiri olmadığı halde personelleri sindirmek için haksız ve hukuksuz cezalar vermekte. Bir çoğu da yargıdan geri dönmektedir.
Son yıllarda Sağlık personeli dar alana sıkıştırılmış ve Yargısal anlamda hak aramada önüne ağır yaptırımlar konulmuş, haklı olsalar bile idarelerin tehdit ve şantajlarıyla Yargıya gitmekten çekinir hale getirilmiştir.
Sağlık çalışanlarının psikolojilerinin bozulması ve ruhsal problemler yaşaması konuyu bilmeyen idarecilerin yaptıkları baskı ve uyguladıkları şiddetten kaynaklanmaktadır.
Yöneticilerin bilinçsiz ve baskıcı yaptırımları neticesinde sağlık çalışanları ağır bunalımlar içine girmektedirler.
Liyakatı olmayan atanmış yöneticiler, konuları bilmediği için sağlık çalışanlarını baskılamaya ve sindirmeye devam etmektedirler.
Görevini yaptığı için ceza alan sağlık personelleri bulunmaktadır. Yöneticiler Sağlık hizmeti sunan çalışanlarını sağlıksız hale getirmektedirler. Yapılan anketlere göre; Akademisyenler en çok mobbingden rahatsız. Ankete oy verenlerin %50'si Mobbingi, %14'ü öğretim üyeleri dışında üniversite seçimlerinde oy kullanma hakkının bulunmamasını, %13'ü eş durumu tayininin bulunmamasını, %10'u görev tanımının net olmamasını en önemli sorun olarak görüyor. Sağlık çalışanlarının da % 22’sinin intihara eğimli olduğu ortaya çıktı.Hastane içindeki görev değişikliklerine itiraz etme , şikayet bildirme engellenmiştir, İdareciler le görüşmeleri reddedilmiş, dilekçelere cevap verilmez hale gelmiştir.
En fazla Mobbing e uğrayan kesimlerin başında sağlık çalışanları gelir ama bu bilinmez ve duyulmaz.
Yetkililerden sağlık çalışanlarına daha fazla baskı yapmamalarını, personel üzerindeki Mobbing ve şiddetin kaldırmasını istiyoruz.
Yüzlerce sağlık personeli korktuğu için psikolojik tedavi alamayarak intihar eğilimine düşüyor.

Aktif Sağlık-Sen olarak ; Sağlık Çalışanlarının  idareciler tarafından MOBBİNG' e maruz kalmaları, hasta yakınları tarafından şiddet ve darp edilmeleri, hakkettikleri ücreti alamamaları ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler  gibi sorunlar hala daha çözüme kavuşturulmuş değildir.Bu nedenle; Akademisyen ve idari personele Üniversite Yönetimleri tarafından yapılan ülkemizde SAĞLIK ÇALIŞANI HAKKININ, adalet ve  eşitlik düzeyinin düştüğü nün öncelikle tüm sorumlular tarafından kabul edilmesi ve bu alandaki sorunların yeni bir bakış açısıyla çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Türkiye`de 12 Eylül döneminden kalan, yasakçı ve özgürlükleri kısıtlayıcı Anayasa, sendikal haklar ve demokrasi mücadelesi yürütenlerin önünde bir duvar gibi yükselmeyi sürdürmektedir. Ancak tuğlaları egemen sistem tarafından örülmüş hiçbir duvarın halkın örgütlü mücadelesi karşısında ayakta durmasının mümkün olmadığı bilinmelidir. Dünyada ve Türkiye`de kalıcı barışın sağlanması için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğine inanıyor, toplumun tüm kesimlerini haklarına, özgürlüklerine ve geleceklerine sahip çıkmaya çağırıyorum. Bu vesile ile  tüm insanlığın, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde belirtilen temel hak ve özgürlüklerden istifade edebildiği ve her alanda insan haklarının öncelikli olarak kabul gördüğü bir gelecek temennisiyle tüm Sağlık Çalışanlarının  “Dünya İnsan Hakları” gününü kutluyor, mutlu bir gelecek diliyorum dedi.

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN