Karataş '28 Şubat STK'lara Yapıldı'

Aktif Sağlık-Sen Şube Başkanı Ümit Karataş '28 Şubat Post modern Darbenin Sivil Toplum Kuruluşlarına yapıldığını” söyledi.

PAYLAŞ
Harput TV - Harput TV

Aktif Sağlık-Sen Şube Başkanı Ümit Karataş düzenlemiş olduğu basın toplantısında;''28 Şubat Post modern Darbenin Sivil Toplum Kuruluşlarına yapıldığını” söyledi.

Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar yaklaşık olarak 10 yılda bir sözde Demokrasinin balans ayarına yönelik darbelere tanık olduğumuzu ve demokratik değerler ile halka karşı yürütülen,İnsan onurunu ayaklar altına alan, silahlı cuntanın darbeler zincirinin kara bir lekesi olan “28 Şubat Post Modern Darbesi”nin  üzerinden  18 yılın geçtiğini belirten Aktif Sağlik-Sen Şube Başkani Ümit Karataş sözlerine şöyle devam etti;''28 Şubat Post Modern Darbesi; bir kısım generallerin ve onların güdümündeki; medya kartelleri, sermaye patronları ve despot bürokratların illegal olarak ülkemizin geleceğine ipotek koymasıdır.Bu darbe hareketi ülkemiz tarihine kara bir leke olarak yazılmıştır.

28 Şubat "Sivil Toplum Kuruluşlarına karşı açılmış bir savaştır. Binlerce Sivil Toplum Kuruluşu(Sendika, dernek, vakıf vs.) kapatıldı. Dolayısıyla halkın demokratik örgütlenmesinin önü kapatılarak hak arama ve darbeye karşı mücadelesinin önü kesilerek mağdur edildi.28 Şubat 1997de yapılan darbe, bir ilk değildir; zalimlerin, iktidarlarını sürdürmek için, zora, sopaya başvurma geleneğinin devamıdır, zulüm zincirinin bir halkasıdır. Bu yönüyle 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinin bir sonucudur. 28 Şubat ile birlikte insan hakları ihlalleri had safhaya ulaşmış, baskılar artmış,2001 yılında Türkiye'ye tarihinin en büyük ekonomik krizi yaşatılmıştır.

28 Şubat darbesinin hesabı sorulmadan sürecin bitirilmesi mümkün değildir. 28 Şubat darbe sürecinin tüm aktör, kurum ve sonuçları ile hesaplaşmak ve tüm hak sahiplerinin gasp edilen haklarının iadesi için kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır. Adalet, özgürlük ve kardeşliği tesis etmek somut adımlar atmalıdır. İnancımızı ve kimliğimizi aşağılayan ve yasaklara karşı tavır alınmalı, insan onuruna yaraşır bir hukuk düzenini tesis edinceye kadar mücadele edilmelidir. Hiçbir kurum ve gücün, nasıl düşüneceğimizi, nasıl, neye ve ne kadar inanacağımızı, nasıl yaşayacağımıza yetkisinin olmadığını ve böyle bir zulme asla rıza göstermeyeceğimizi en güçlü biçimde haykırıyoruz. Hangi düşüncenin mensupları olursak olalım, kendi ülkemizde özgürce ve insanca yaşamak her birimizin en temel hakkıdır. Hiç kimse ve hiçbir kurum üzerimizde efendi değildir. Birilerinin ülkenin asıl sahipleri ve bizlerin efendileri gibi davranmasına asla müsaade etmeyeceğiz.

28 şubat Üniversite kapılarının arkasında profesörlerin tetikçi olarak kullanıldığı bir gündür.28 şubat ilmin dibe vurduğu,Türkiye’de ilmin rafa kaldırıldığı bir gündür.Türkiye’de üniversitelerin,üniversite olmaktan çıkarılıp, yüksek lise haline getirildiği bir gündür.

Darbeciler tarafından bin yıl sürmesi istenen bu ve benzeri ‘süreç’lerin kesin olarak sona ermesi; millet olarak hakka, hukuka, adalete tam olarak sahip çıkmakla mümkün olur. Mahkeme sürecinin arzu edilen şekilde ilerlememesi umutları kırmış olsa da, bu sürece imza atanların millet nezdinde mahkûm oldukları bilinmelidir.
Çünkü bu Milletin içerisinde ''Namlusunu Millete çevirmiş tanka Selam durmam’’ diyen ve darbecilere asla yol vermeyecek vatan evlatları bulunduğu sürece bir daha asla 28 Şubatlar yaşanmayacaktır.

İnsanlar, ‘unutma hastalığı ile karşı karşıyadır’ tesbitini hiç unutmadan o günlerde neler yaşandığını hep hatırda tutmak ve hatırlamak lâzım. İbret ve ders almak ve yeni 28 Şubat süreçleriyle karşı karşıya kalmamak için yapmamız gereken budur.

Bugün  ülkemizde ve dünyada Emperyalist güç ve hıyanet şebekelerinin güdümünde olan 28 Şubatçıların tüm kukla, zalim ve despot yönetim ve yöneticilerinin karşılaştığı hak mücadelesi karşısında nasıl savunmasız kaldıkları ve dayandıkları şeytanı güçler tarafından terk edilip kullanılmış peçete gibi tarihin çöplüğüne atıldıklarını bizlere göstermektedir'' dedi.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN