Karataş'tan Düzenlemeye Tepki

Aktif Sağlık-Sen Şube Başkanı Ümit Karataş “Diş Hekimlerinin sermaye gruplarının emrinde kar güden bir anlayışla hastalara hizmet vermelerinin asla kabul edilemeyeceğini belirtti.

Ülkemizde 21 binin üzerinde diş hekimi bulunduğunu ve diş hekimi, klinik yardımcısı ve diş teknisyenlerinin iş yüklerinin arttığını ve sürekli artan iş yükünün önüne geçilebilmesi için istihdamın arttırılması gerektiğini vurgulayan Aktif Sağlık-Sen Şube Başkanı Ümit Karataş açıklamasına şöyle devam etti;

''Ağız-Diş Sağlığı Merkezlerinde çalışan sağlık çalışanları  günde 30'un üstünde hastaya bakmak zorunda bırakılınca yapacakları tedavilerin başarı şansı azalmış, burada çalışan hekimler bedensel ve ruhsal sıkıntılara maruz kalmıştır. Bizim öngörümüz her yarım saatte bir hastanın tedavisinin yapılmasıdır.''   

Yine son günlerde hazırlanan Yeni ağız ve diş sağlığı hizmeti ile ilgili yönetmelik taslağıyla  büyük sermaye gruplarının önünün  açılmaya çalışıldığını ve diş hekimlerinin sermaye gruplarının emrinde çalıştırılmak istendiğini söyleyen Başkan Ümit KARATAŞ sözlerine şöyle devam etti;

''Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelik Taslağı” diş hekimliği ve bu alandan hizmet alan hastaları yakından  ilgilendirecek değişikliklere sebep olacaktır.

Taslak, doktor olmayan herhangi birinin ve büyük sermaye gruplarının ağız-diş sağlığı merkezlerine ortak olmasının yolunu açıyor.

Diş hekimliğinin, muayenehane ve polikliniklerde yapılmasını zor hale getiren  yönetmeliğin yasalaşması ile ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin tamamen “kâr” getiren bir hizmet olarak görülmesine, diş hekiminin hekimlik vasfının kalkmasına, verilen hizmetin niteliğinin düşmesine, gereksiz işlemler yapılarak devletten ve hastadan fazla paralar alınmasına neden olacaktır.

Taslakta, ağız ve diş sağlığı merkezleri A ve B tipi olarak ikiye ayrılıyor. Poliklinik tanımı ortadan kaldırılıyor, var olan poliklinik “Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi” olarak tanımlanıyor.

 A tipi ağız ve diş sağlığı merkezleri “hastane benzeri yapılar” olarak tanımlanıyor, yüzde 49 hissesi diş hekimi olmayan şahıs ya da şirketlere ait olabiliyor.

Ağızdiş sağlığı, genel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır”  taslağın bu haliyle yasalaşmasının ciddi ağız ve diş sağlığı sorunlarını da beraberinde getirecektir.

Yönetmelikte bizi en çok rahatsız eden madde, Doktor olmayan bir kişinin bu şekilde  ağız diş sağlığı merkezine ortak olması diş hekiminin patronun yanında çalışan bir amele haline gelmesine yol açacak.

Diş hekimliği, büyük sermaye gruplarına teslim edilecek, diş hekimlerinin mesleklerini icra etmeleri zorlaşacaktır. 

Buradan uyarıyoruz; Taslağın tekrar gözden geçirilmesi ve Diş Hekimlerinin sermaye gruplarının emrinde ve gözetiminde çalışmalarına fırsat verilmemesi gerekmektedir. İnsan sağlığı hele diş sağlığı kar güden ve sağlıkla alakası olmayan sermaye gruplarına teslim edilmemelidir'' dedi.