Ortak Akıl Platformundan Açıklama

Ortak Akıl Platformu Yürütme Kurulu Adına TURKAV Elazığ Şube Başkanı Nurhat Halisdemir bir açıklama yaparak şehrin meselelerine dair platform olarak görüşlerinin dikkate alınmadığını kaydetti.

Halisdemir açıklamasında, “Geçen yıl bir kaç Sivil Toplum Kuruluşu ile bir araya gelerek planladığımız ve hayata geçirmeye çalıştığımız "Elazığ Ortak Akıl Platformu" ilimizde faaliyet gösteren STK’ların, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının yanlı ve zaman zaman siyasi davranışlarından dolayı bir türlü faaliyete geçiremedik.

Sivil Toplum Kuruluşlarının misyon ve üstlendikleri roller gereği içinde bulunduğumuz süreçte her adımlarını ve her faaliyetlerini STK üye olanların ve yöneticilerin siyasal aidiyetlerinden dolayı açık şekilde politize edildiği, maksadı ve amacı dışında konularda sürekli olarak gündeme gelebilmek ve gündem de kalabilmek için siyasi salvolar yaptıklarına şahit olmaktayız. 

Bu şehirde yaşayan ve bu şehrin ortak bir paydaşı olan STK’lar ne hikmetse hükümet yanlısı olmayınca bir ötekileştirme, muhatap alınmama muamelesi ile adeta mobbing uygulamasına tabi kalmaktadır. Bu şehrin geleceği ile ilgili bizlerinde söyleyeceği birçok şey olmasına rağmen, sesimizi sadece basın açıklamaları ile duyurabilmekteyiz. Yetkili kurumlar ve kuruluşlar tarafından bu Şehrin Geleceği ile ilgili hiç bir organizeye davet edilmediğimiz gibi hiç bir organizenin de sürecine dâhil edilmemekteyiz. 

Bunu planlayanlar, örgütleyenler, kurgulayanlar ve hayata geçirenler ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar biz bu şehrin bir paydaşıyız ve her platformda bu şehir ile ilgili düşüncelerimizi dile getirmeye devam edeceğiz.

Son günlerde kamuoyunu yakından ilgilendiren Elazığ Belediyesince DSİ, Karayolları, Orman Bölge Müdürlüklerinin yerlerinin Elazığ Belediyesine devredilmesi hususundaki gelişmeler yerinde ve doğru yöntemler takip edilerek yapılmaz ise bu 3 Bölge Müdürlüğünün de bu şehirden siyasi manipülasyonlar neticesinde taşınmasına sebep olacak duruma gelmiştir. Bu 3 kurumun yerlerinden Karayolları Bölge Müdürlüğü en çok iştah kabartan araziye sahip, rant fiyatlarının çok yüksek olduğu bu araziler şehrin ortasında kalıp ilerde bu arazilerin şimdi planlanan şekli olan yeşil alandan farklı amaçlar için kullanımı için kurguların yapıldığı yönünde duyumlar almaktayız. 

Bu şehrin ortasında kalan kamu kurumlarının şehrin dışına taşınması bir elzemdir. Ancak taşırken bunları tarımsal özelliği olmayan bir araziye taşımak varken Fırat Üniversitesinin yeni yerleşkesindeki 1. sınıf arazinin üzerine taşımak çok sağlıklı bir karar olmasa gerek. Ağır iş makineleri olan bir kamu kurumunun ana yola cephesi olan bir bölgede olması kaçınılmaz. İş makinelerinin hareket kabiliyetleri ve çalışma programları dikkate alındığında bu kurumların taşınacağı yerin trafiği çok zora sokmayacak bir bölgede olması gerekmektedir. Bütün bu konuşulanların gerçekleşebilmesi için doğru bir planlama yapılması gerekmektedir. 

Doğru bir plan ile bunlar hayata geçirilmez ve kurumların arazisini bir an önce belediyeye devretmek dışında bir hedefinden uzaklaşılmazsa söz konusu 3 Bölge Müdürlüğünün de bu şehirden taşınması kaçınılmaz olacaktır.

Planlı ve Programlı bir çalışma ile hem bu kurumlara güzel bir yer tespit edilebilir, hem bu kurumların taşınması için gerekli finans kaynakları ayarlanabilir, hem de boşaltılacak alan için çok güzel yeşil alan projeleri hayata geçirilebilir.

Yukarıda izah etmeye çalıştığımız konular bu şehirde yaşayan her kesi yakından ilgilendirmektedir. Elazığ'ın imar hataları yüzünden ileriki yıllarda çok büyük problemler ile karşı karşıya kalacağı gerçeği göz önüne alındığında, şimdiden acele ile yapmaya çalışılan yer değişiklikleri ve bu alanlara yapılacak olan imalatların doğru planlanması gerekmektedir.

Bu şehrin bir paydaşı STK temsilcileri olarak şehrin geleceği ile ilgili konularda gerek Belediye, gerekse Valilik ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca muhatap alınarak bizlerinde fikrinin alınması gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Bu şehir sadece bir partiye oy verenlerden, STK platformuna üye olanlardan veya bir siyasal aidiyeti olanlardan oluşmuyor. Bu şehir bütün paydaşları ile birlikte yönetilirse doğru kararlar alınabilir. Bu manada ilin bütün yetkililerini, siyasilerini bizleri yok sayarak bu şehirde bir şeyler yapıyormuş gibi yapmalarını kınıyoruz.

Bu şehrin değerlerine sahip çıkma noktasında kimse kimseyi siyasal aidiyeti, mensubu olduğu dernek veya kuruluşa göre kategorize edemez. Bizler bu şehrin asli unsurlarıyız ve bu şehir ile ilgili düşüncelerimiz var. Sizin gibi düşünmediğimiz konular olabilir. Belki sizin yapmayı planladığınız işlerde sizin görmediklerinizi farklı bir pencereden ortaya koyabiliriz. Bu manada bu günden itibaren bizi ötekileştirerek yapılacak her organizasyonda bu işe sebep olanları çıplak kral olduklarını her türlü demokratik eylem hakkımızı kullanarak haykıracağımızı buradan ifade ediyoruz”.