Şekerdağ Dost Meclisine Katıldı

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Şekerdağ MÜSİAD'ın Dost Meclisi Toplantısına konuk oldu.

PAYLAŞ
Harput TV - Harput TV

MÜSİAD Elazığ Şubesi’nin bu haftaki Dost Meclisi Toplantısına Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şekerdağ konuk oldu.

MÜSİAD Elazığ Şube Başkanı Av. İbrahim Gök toplantıda yaptığı değerlendirmede, “MÜSİAD 85.Genel İdare Kurulunu 700 İş adamının katılımıyla 25-26 Nisan 2014 tarihlerinde Elazığ’da gerçekleştireceğiz” dedi. Toplantıya yoğun katılım beklediklerini belirten Başkan Gök, “Elazığ’da böyle bir organizasyonu yapmaktan gurur duyuyoruz. Bu toplantı ayrıca şehrimizin tanıtımı açısından önemli bir organizasyon olacak. Toplantımız iki gün boyunca devam edecek. Ayrıca Toplantılarımıza katılan misafirlerimize Elazığ’ı tanıtma fırsatı bulacağız” şeklinde konuştu. Başkan Gök Ticaret Odasının öncülüğünde ekonomi kurultayı düzenlenmesini de önerdi.

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şekerdağ, yapılan kongrede güven tazeleyen Başkan Gök’e başarılarının devamını diledi. Şekerdağ “Ekonomi Kurultayını önemsiyor ve bu konuda elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız” dedi. Şekerdağ sözlerini şöye sürdürdü;  “Bence Elazığ’ın en büyük sıkıntısı birlikteliğin olmamasıdır. Eşraf dediğimiz şehrin gerçek kanaat önderlerini bir araya getirip, şehrin var olan sıkıntılarını aşma noktasında onlarla birliktelik yapacağız. Bu noktada sadece Elazığ’da değil, Türkiye genelinde hatta yurt dışındaki Elazığ eşrafını bir araya getirip Elazığ’ın sıkıntılarını giderme adına çalışma yapacağız. Bizim bu noktada çok önemli bir çalışmamız var. Şehrin önünü açmak konusunda ne lazım gerekiyorsa onu yapmamız lazım. Bu varlıklı insanlar olur, yetenekli insanlar, tecrübeli insanlar olur, bunları bir araya getirecek bir ekibi kurmak zorunluğumuz var diye düşünüyorum. Elazığ çok sıkıntılı bir il olmaya başladı. Kendini bu memlekette bir yerlere taşıyacak insanların önü kesilmeye başlandı. Meziyetsiz, kifayetsiz insanlar kendine yol açabilmek için meziyetli, kifayetli insanların önünü tıkamaya başladı. Bu şehir bunu aşmalı.

Elazığ gittikçe geri gidiyor. Elazığ 4 yılda 80 bin göç veriyor. Şuan çok şiddetli bir göç var. Bizim gibi düşünen, konuşan, Elazığ’ın gelişmesini isteyen çok insan var. Fakat bir şey yapamadıkları için umutları kırılıyor. Umutları kırıldığı an şehri terk ediyorlar. Bu gidiş Elazığ’ın kimliğini, kimyasını tamamen değiştiriyor. Dışarıdan da insanlar buraya geliyor. Gelsinler, gelmesinler demiyoruz. Ama şehrin kimyası değişmesin. Yerli insanlar da burada dursun. Bir insanın şehirli olabilmesi için en az 50 yıl o şehirde yaşaması lazım. Bu bir ilmi tespittir. Göç eden insanlar geldiği yeri unutamıyor. Böyle bir yapıyı nasıl kurarız? Bu da şehri idare edenlere düşüyor. Burada yetişmiş insanlar boşu boşuna dışarı gitmiyor. Burada iş bulabilse, imkân bulabilse kalacaklar. Yatırım yapabilecek insanları burada tutabilmek için, gitmemelerini sağlamak için çaba sarf etmek lazım.

İş şehrin icra makamlarına düşüyor. Elazığ’ da her şey var ama siz onları kullanabilecek iradeyi gösteremiyorsunuz bir türlü. Turizme bakıyorsunuz, her türlü turizme açık bir şehir. Ulaşımla alakalı bir sıkıntı yok. Bunları ihlaslı, art niyetli olmadan, birilerini memnun etme gibi bir hesabı olmadan, işin doğrusu ne ise bunu yapacak bir iradenin olması lazım. Elazığ’da doğru dürüst insanların eşiyle, dostuyla, ailesiyle gidip oturabileceği mekân kaç tana sayabilirsiniz. Yani bir şehirde sosyal aktivite, gelişme yoksa insanlar kendilerini ifade edebilecekleri mekânlara gidemiyorlarsa o şehirde insanlar durmazlar. Bunun için STK’larla birlikte icra makamlarını çalıştırmamız gerekir.

Kalkınma Bakanlığı 7 yıl önce 12 şehri cazibe merkezi yapmak için bir proje hazırladı. Bunların içerisinde Elazığ da var. Ancak 7 yıldır ancak 5 şehir öncelikli iller arasına alındı. Diyarbakır, Van, Gaziantep, Şanlıurfa gibi illeri cazibe merkezi yaparsınız. Ama Elazığ’ın cazibe merkezi olma şansı yok. Çünkü siyasilerimizin, yani milletvekillerimizin bu konuda hiçbir katkısı yok.  Biz 3-5 sene önce Malatya ile kendimizi kıyaslıyorduk. Şimdi Bingöl’le, 5 sene sonra belki Tunceli ile kıyaslayacağız kendimizi. Yol buraya gidiyor. Elazığ’da özellikle son 15 yıllık süreç içerisinde milletvekillerinin Elazığ’a hiçbir katkısı olmamıştır.  İşsizliği azaltma anlamında, yatırım çekme noktasında, bürokrasinin tayini noktasında, işadamlarının önünün açılması noktasında, hükümette ellerinin güçlü olması anlamında siyasetçilerimiz hiçbir iş yapmamış. Bugüne kadar Elazığ’ın elini güçlü kılabilecek hiçbir şey yapılmamış. Bugün Malatya’nın süper ligde takımı yok ama Malatya’da şuan 30 bin kişilik stat yapıyorlar. Ama Elazığ’ın süper ligde takımı var, bizim ne yapacağımız belli değil. Hala cabalarla uğraşıyoruz.

Teşvikte haksız bir rekabet var. Düzce’yi, Bolu’yu, getirir Elazığ’la, Muş’la aynı kefeye koyarsanız, Bolu, Düzce varken kimse gelip doğuya aynı yatırımı yapmaz ve yapmıyor da zaten. Bunun örneklerini görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Eğer verdiğiniz teşvikler bir işe yaramıyorsa oturup düşünmek lazım’ diye bir ifadesi olmuştu. Yani devletin zirvesindeki insan bile teşviklerin faydalı olmadığı kanaatinde, biz de o kanaatteyiz. Ben her zaman söylüyorum. Bölgeye eğer teşvik verilecekse gerçek anlamda bölgenin potansiyelini ayağa kaldıracak teşvikler verilmelidir. Ve bu dudak uçuklatacak cinsten olmalıdır.

 Ama siz buraya bir teşvik verirsiniz, ama yerelde eğer zenginlik yoksa dışarıdan yatırım getirseniz de yine işe yaramaz. Ve o yöre o teşviklerden gereği gibi istifade ettirmek için ona hazır olmalı. Mesela neye hazır olmalı; Şehrin mastır planı çıkarılmalı. Elazığ’ın neye ihtiyacı var. Otele ihtiyacı var. İşte vazifesi olan kurumlar kimler vilayet, belediye bu işi yapan insan hangi kurumlarsa, o şehirde otel alanının nerede yapılmasını tespit edecek çalışmalar yapılması lazım. Yatırımcı geldiği zaman ‘bizim şunda 5 yıldızlı otele ihtiyacımız var, otel alanları da buralar’ demek lazım. Yani büyük yatırımcı geldiği zaman, ‘sana otel alanı vereceğim, bekle, dur gitme, kal, belediyeden imarını geçireceğiz’ dememek lazım. Ticaret odası öncülüğünde kurduğumuz Model AŞ’nin Otel Projesinin önü Belediye tarafından kesildi.

2007 yılında Elazığ Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü ve Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde ilimizde 14 sektörde kümeleme çalışması yapılmış ve bu sektörlerin “Rekabet Analizi” çıkartılmıştır. Yapılan bu çalışma sonrasında, Mermer, Su Ürenleri, Sağlık, Hizmetler, Kanatlı Hayvancılık, Mobilya, Besicilik ve İmalat sanayinin ön plana çıktığı görülmüştür. Adı geçen bu sektörlerin katma değeri yüksek ürün ve hizmet üretebilmesi ve kümeleme odaklı bir büyüme göstermesi için 6. Bölge teşviklerinden istifade etmesi gerekmektedir.  

Elazığ ili ülkemizin en önemli şıralık üzüm üretim merkezlerinin başında gelmektedir. Yöreye özgü Boğazkere ve Öküzgözü üzüm rekoltesi 120 bin tondur. İlde özellikle son yıllarda önemli bağ alanları yapılmaya başlanmış yakın gelecekte üzüm rekoltesi 200 bin ton seviyesine ulaşacaktır. İlin bu önemli potansiyeline rağmen sektörde halen sanayi üretimi bulunmamaktadır. Üzümcülüğün Elazığ’da desteklenerek yaklaşık 7 bin çiftçinin ekonomik gelir seviyesinin yükseltilmesi ve bu ürünün katma değere dönüşmesi için sektör teşviklerle desteklenmeli ve tarımsal sanayi üretimine yönelik üzümün değerlendirilmesi için Kırsal Kalkınma Ajansı tarafından özel teşvikler verilmesi beklenmektedir.

Elazığ ilinin sulanabilir arazi varlığı toplamı 232.440 hektar olmasına karşın, bu alanın ancak 137.273 hektarı sulanmaktadır.

Sürdürülebilir bir tarım ve ekonomi için, ilin mevcut sulanabilir arazilerinin kapalı sistem modern sulama sistemi ile kapasitesinin artırılması gerekmektedir. Yeni sulama projelerinin gerçekleşmesine acil ihtiyaç olmakla birlikte halen yapımları devam eden ve 1000 hektar üzerindeki aşağıdaki projelerin tamamlanması beklenmektedir”.

Toplantı Sonrasında MÜSİAD Elazığ Şube Başkanı Av. İbrahim Gök Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şekerdağ’a MÜSİAD Yayınları’dan oluşan bir çanta takdim etti.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN