SP Merkez İlçe Divan Toplantısı

SP Merkez İlçe Divan Toplantısı gerçekleştirildi.

PAYLAŞ
Harput TV - Harput TV

Saadet Partisi Elazığ Merkez İlçe Başkanı Mustafa Kodat SP Merkez İlçe Divan Toplantısında yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; “Lanetli kavim İsrail, İslam aleminin sessizliğinden istifade ederek, yaptığı alçaklıklarda sınır tanımamaktadır. İlk defa Mescidi Aksa’ın mihrabına kadar pis postallarıyla girme cüretinde bulunmuşlardır.

Bu yapılan alçaklıklar karşısında, İslam Ülkeleri kınamanın ötesine geçememektedirler. Çok değil sadece son bir yıl içinde Orta doğuda olanlara dikkatlice baktığımızda, Siyonizmin hedeflerine kurnazca, zalimce ve emin adımlarla nasıl ilerlediğini görebiliriz. İsrail Devletinin etrafında hiçbir güçlü Müslüman ülke bırakılmamıştır. Her Müslüman Ülke planlı, bir şekilde kimi darbeyle, kimi iç kavgalarla, kimi terörist örgütlerle kimisi ise sosyal sorunlarla zayıflatılmış ve meşgul edilmiştir. Böylesi bir durumda kimse kendi iç kavgasından başını kaldırıp, dünyada ve mescidi Aksa’da neler oluyor diye düşünememektedir. Bu ise, en çok Siyonist İsrail’in işine yaramaktadır. Ama her şeye rağmen, Siyonist İsrail’ e şunu hatırlatmak isteriz. Ey Lanetli kavim, iktidarların gafil durumu sakın sizi şımartmasın ve umutlandırmasın. Bu ülkede, tek bir Milli Görüşçü olduğu sürece, asla ama asla hedefinize ulaşamayacaksınız.

Değerli Arkadaşlarım, Başbakan, Yardımcıları ve bakanlar bol keseden atıyorlar bol bol konuşuyorlar ve sadece kınıyorlar. Bu alçak Siyonistlerin "Sadece postalları değil, ruhları, zihniyetleri kirli adamlar" diyorlar; "Evet doğrudur, kanı da kirlidir, ruhu da kirlidir, yüreği de kirlidir. Peki çare nedir? Bunun için konuşmaktan başka ne yapıyorsunuz? Neden bu Milletin gücünü göstermiyorsunuz. 

İsrail, güçten anlar. Aslında ehli küffar güçten anlar, bunu sizde biliyorsunuz. Biz güçlenebilmek için ne yapıyoruz, var mı bir çalışma? D8'lerin, İslam Birliği'nin aktif hale gelmesi için bir çalışmanız var mı? Kardeşler topluluğunu bir araya getirmek gibi bir gayretiniz var mı? Hatta bırakın bunları biz onlara hizmet ediyoruz. Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanı kim? Hazırlayanı kim? İsrail değil midir. Uygulayıcısı Amerika değil midir.

Değerli Arkadaşlarım; Oturmak için saraya, binmek için uçağa 2 milyarı gözden çıkaranlar, Aksa nın ruhunu asla anlayamazlar. İsrafı ortadan kaldırmak vaadiyle iktidara gelenler, 2 milyar lirayı harcamayı normal olarak karşılayabiliyorlarsa, bu Karunlaşmanın en büyük göstergesidir. Şu çok iyi bilinmelidir ki, Ak Saray Karunlaşmanın, Aksa ise Harunların sembolüdür. İkisi aynı anda bir kalpte yaşayamazlar. Ak sarayı savunanlar Aksa’yı asla hakkıyla savunamazlar.

Değerli Arkadaşlarım, Saray Ülkenin gelişmesinin sembolüymüş. Elbette her ülke geliştikçe yeni binalara ihtiyaç duyabilir. Ancak, Türkiye'nin önceliği, 'ak saray' değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakan, Bakanlar Türkiye'nin itibarından bahsediyorlar. Bu Saray Türkiye’nin itibarını artırırmış. Türkiye'nin itibarı Ermenek'te gömülüdür değerli kardeşlerim, Soma'da gömüldü. Hemen her gün onlarca insanın hayatını kaybettiği değişik facialarda gömülüdür. İtibar binada, sarayda değildir, Öncelik binada değil, öncelik insanda olmalıdır. Öncelik emeklinin maaşıdır, öncelik asgari ücretlinin maaşıdır. Öncelik aç ve yoksullardır. Öncelik açlık sınırıdır. Değerli Arkadaşlarım Tarihimize baktığımızda biz saraylara ne zaman önem vermişiz biliyormusunuz? İtibar kaybederken, devlet çökerken, Osmanlı yıkılırken saraylara önem vermişiz. Devletin en ihtişamlı dönemlerinde komutanlar, padişahlar cephede olmuşlardır. 6 asırlık dönemde sadece Dolmabahçe Sarayı yapılmış oda devlet yıkıma doğru giderken malesef, üstelik dış borçlarla Dolmabahçe Sarayı yapılmış. Peki Şimdi durum nasıl? Bakıyoruz, borç 650-700 milyar dolara çıkmış, biz saraylar yapıyoruz. Hayırlı olsun. Romanya’da da 1100 odalı saray yapılmış ve Romanya’nın çöküşünü hazırlamış.
İşte maden ocaklarımızın hali. Senin gelişmişliğin senin itibarın buradan geçer arkadaş saraydan değil. İşçini Yer altında 2 ay canlı tutabiliyormusun? Hayal bile edemezsiniz. Bakan çıkmış diyor, efendim araya adam sokuyorlar. Yahu senin bu ifadenle yalnız senin değil hükümetin derhal istifa etmesi lazım. Araya giren adamların hatırını kırmazsan, işte bu garibanların hayatına sebep olursun. Maden ocağının sahibi devlet, işleticisi şirket, çıkan ürünlerin alıcısı hükümet, tüketicisi seçmen, oy AKP’nin, ölüm işçinin, acı milletin. Anadolu da ‘kurt ile beraber olur kuzuyu yer, koyun ile beraber olur kuzuya ağlar’ sözü vardır. Patronla beraber olup işçinin hayatını karartıyor, sonra sözüm ona milletle beraber olup ağlıyor. İşte İktidarın yaptığı bu. Mevcut iktidar Anadolu’da hangi yatırımları yaptı. Hangi fabrikaları kurdu! Peki bu insanlar, ölümü göze almaktan başka bir çıkış yoluna sahipler mi! Toprağın üstü karın doyurmadığı için, yerin altına giriyorlar. Sen çocuğunu gönderebiliyor musun? Mümkün değil. Adalet bu değildir. 

Değerli Arkadaşlarım tuturmuşlar bir çözüm süreci gidiyorlar. Nedir bu süreç, mahiyetini bilen var mı? Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan açıklama yapıyor ve ‘bu sürecin mahiyetini ancak Cumhurbaşkanımız biliyor’ diyor. Başbakan dahi bilmiyor. Açılım politikası ilan edildiği günden itibaren biz Saadet Partisi olarak ne diyorduk ‘endişe ederiz ki bu politikanın sonu bölünmeye yol açacaktır’ demiştik. Bölünmenin ayak seslerini duyuyoruz.Çarşıya pazara sivil kıyafetle de olsa çıkan güvenlik görevlilerimiz hemen şehit edilebiliyor. Ne yazık ki zaman yine Milli Görüşü doğruluyor. Keşke biz yanılmış olsaydık. Acaba Hükümetin amacı Güneydoğu’da özerk bir bölge kurmak mıdır? Bağımsız bir devlet inşa etmek midir? Bütün bunların bir sonucu olarak Öcalan’ı serbest bırakıp meclise taşımak mıdır? Herhalde Başbakan Davutoğlu dahi bunları bilmiyor. 

Değerli Basın mensupları; Bu iktidarın 12 yıllık süre içerinde şu dış politikası doğrudur diyen bir insaf sahibi var m! İktidar sahiplerine soruyoruz? Irak’ta sizin vasıtanız ile bir buçuk, iki milyon Müslüman katledildi. Yüz binlerce tertemiz Müslüman kızın iffeti kirletildi. Onaylıyor musunuz bugün. Oradaki insanlar öldürülsün diye 6 havaalanımız ile 7 deniz limanımız küresel emperyalizmin emrine verildi. Bunu kabul eden bir tek vicdan sahibiniz var mı? Libya politikası için; helal olsun doğru diyen bir vicdan sahibi var mı? Bugün Libya kırka bölünmüş durumda. Suriye konusunda da hala hata üstüne hata yapılıyor. Obama demiş ki ‘Esad yürüyen bir ölüdür ve en kısa zamanda gidecek. Bizimkiler balıklama atladı ve hala hata ya devam ediyorlar. Yine orada da İsrail projesi hiç aksamadan işlemektedir. Bunlar kimin işine yarıyor. Tabi ki İsrail’in işine yarıyor. Bakın Ortadoğu kaynıyor, İsrail hiç ortada yok. Bütün bu gelişmeler olurken İsrail elini maşaya bile uzatmıyor. Çünkü kendisi adına farkından olmadan bir takim gafiller bu işi yürütüyor. 

Değerli Basın Mensupları; Hükümetin sürekli yakındığı faiz politikası yine iflas etmiştir. Her fırsatta faiz lobilerinden yakınan hükümet, yine en büyük payı faiz lobilerine aktarmaktadır. Hükümetin açıkladığı 473 milyar liralık 2015 yılı bütçesinde, tam 54 Milyar Tl faize gidecek. Bir taraftan sözlü olarak tehdit ettiği(!) diğer taraftan “resmi olarak” 12 yılda 600 milyar TL aktardığı faiz lobisi, yeni yılda da semirmeye devam edecek. Yani 2015 yılında her ay yaklaşık 4.5 milyar TL faiz ödemesi yapılacak. Bunun yanında 2015 yılı yatırımları için de ön görülen 41 Milyar lira. Hangisi büyük diye sormaya gerek var mı? Değerli Arkadaşlarım buraya dikkat edelim, 2015 te bütün yatırımlara, yani yol, hastane, Köprü, Okul Yapılacak ne varsa tamamı için ayrılan para 41 Milyar Lira. Sadece borç Faizi için 54 Milyar lira, faiz lobilerine gidiyor. Buradan Her fırsatta Türkiye’nin borcu yoktur, sadece İmf ye vardı onu da ödediler diyen hemşerilerimizin dikkatine sunuyorum. Peki bu faize giden parayı ne ile açıklayacaksınız. Peki bu faiz kime ne diye ödeniyor. Maalesef 75 milyona yapılan yatırımdan fazlası faiz ödemelerine gidiyor.

Bu gün üzülerek müşahade ediyoruz ki, toplumumuz her yönden büyük bir erozyona uğramaktadır. Bu gün madde bağımlılığı 7 yaşına kadar düşmüştür. Bu gün okul önlerinde evladını almak için gelen velilerin sayısı, öğrencilerin sayısı kadar ise, hiçbir yönetici can güvenliğinden, Ahlak ve Maneviyattan bahs edemez. Kanuni düzenlemelere rağmen, Mahkum sayısı 2002 yılında 59500 iken, 2014 yılında bu sayı 151300 ‘a yani yaklaşık 3 katı olmuşsa, hiç kimse çıkıp bu ülkenin huzur ve güvenliğinden bahs edemez. Yıllık evlenenlerin sayısı 600 bin olmasına rağmen, 125 bin çift boşanıyorsa, hiç kimse toplumun gelişmesinden bahs edemez. İşsizlik sayısı yüzde 20 lere dayanmışken kimse ekonominin iyi gittiğinden bahs edemez. 12 yıllık Akp döneminde 6 yaşındaki çocuklar bugün 18 yaşına girmiş ve bu gençlerin öncelikleri helal kazanç, Vatan sevgisi, Ahlak ve Maneviyat değil de, nasıl kolay para kazanılır, nasıl zengin olunur, nasıl köşe dönülür, devletin malı nasıl iç edilir, nasıl makam sahibi olunur ise, hiç kimse çıkıp dindar bir nesil yetiştiriyoruz’dan bahs edemez.

Değerli Arkadaşlarım; Milli Görüş, zalimlere karşı keskin bir bıçak, mazlumların yanında bir kalkan, ümitsizler içinse bir çaredir. Hepimiz bu milletin evlatları olarak bir bütünüz. Ancak birlik ve bütünlüğümüzden rahatsız olan bir takım çevreler, birliğimizi bozmak için tüm güçleri ile çalışıyorlar. Milli Görüş’ün iktidara gelmesini engellemeye çalışıyorlar. Ama bilsinler ki bu yürüyüşü asla durduramayacaklar. Milli Görüş iktidara gelecek ve İslam Birliğini kuracaktır. Bu böyle bilinmelidir. Saadet Partisi, Türkiye için bir pusula, İslam âlemi için bir rehber, tüm insanlık için de yegâne kurtuluş reçetesidir. Milli Görüşten başka bir zihniyetin, bir düşüncenin insanlığa huzur ve saadet getirmesi mümkün değildir. Onun için de tek çare Milli Görüş’tür. 2015 genel seçimleri adil bir düzenin ve İslam birliğinin kuruluş seçimleri olacaktır”.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN