AGD'den Kamaruzzaman İdamına Kınama

Anadolu Gençlik Derneği Elazığ Şube Başkanı Recep KOCA Bangladeş’te Cemaati İslami Teşkilatından Muhammed Kamaruzzaman’ın idamı hakkında bir açıklama yaptı.

Koca açıklamasında “Bangladeş’te Cemaati İslami Teşkilatının önemli isimlerinden Muhammed Kamaruzzaman, Bangladeş’te tutuklu bulunduğu cezaevinde Hakka yürümüştür. Yüce Allah cihadını ve şahadetini kabul eylesin. Kamaruzzaman, Bangladeş hükümeti tarafından 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında işlenen suçların araştırılması için 2010 yılında kurulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, Mayıs 2013'te şahsına karşı uydurma suçlamalardan Kamaruzzaman'ı suçlu bulmuş ve idama mahkûm etmişti. Hakkındaki iddiaların siyasi olduğunu savunan Kamaruzzaman, savaş boyunca köyünde kaldığını ileri sürerek suçlamaları reddetmiş ve kararı temyize götürmüştü. Ancak adaletin yoksun olduğu bir sistemde başvurduğu hukuki yollar bir çözüm olmamış ve 11 Nisan 2015’in akşam saatlerinde idam edilmiştir.

Öncelikle bir insanın yaşama hakkının olduğunu, bunun insanın temel haklarının başında geldiğini biliyoruz. Bangladeş’te ki idam cezalarının o ülkedeki insana verilen değerin ne denli aşağılık olduğu açıktır. Bu gibi ölümlerin ne işe yaradığını, kime, ne fayda getirdiğini, insanlığa ne gibi haklar sunduğunu, dünya barışına katkıda bulunup bulunmadığını gerçekten çok merak ediyoruz. Bu idamlar ve işkenceler ortaçağ zihniyetinden öte değildir.

Irkçı emperyalizmin kadrolarının İslam coğrafyasını parçalayarak ve Müslümanların direnişini kırarak küresel sömürü sistemini devam ettirebileceklerini düşünmeleri tam bir hayaldir. Çünkü Allah’ın vaadi vardır. Yeryüzünde zulüm ebediyen devam edemez. Hiçbir plan, hiçbir güç merkezi, hiçbir teknoloji Allah’ın vaadinden daha büyük değildir. Mutlaka bu karanlık dönem bitecek ve yeryüzü ırkçı emperyalistlerin kirli ellerinden kurtulacaktır.

İslam ülkelerinin ferasetten uzak yönetimlerinin Batı’nın tesirinde kalarak kendi halklarına karşı adaletten ve merhametten uzak uygulamalarla toplumu geleceğe taşımaları mümkün değildir. İnsanı yaşatmayan,  fikirlere ve inançlara tahammül edemeyen, barış ve kardeşliği esas almayan her iktidar yıkılmaya mahkûmdur.  Merhum Kamaruzzaman’ın Müslümanların Kardeşliği ve İslam Birliği söylemi ise ölümsüzdür; "Yalnız Allah'tan af dilerim. Başbakan Hasina bana can verecek değildir. Onun gibi münafık zihniyetli birinden af dilemem. Hayalim Bangladeş'te İslam'ın hakimiyetidir. Ben belki göremem ama genç nesil hayalimi gerçekleştirecek inşallah. Sizler üzülmeyin, ağlamayın, inşallah cennette görüşeceğiz.”

İşlenen tüm bu zulümlere karşı Müslümanlar itidalli oluşlarını ve vakur duruşlarını kaybetmeden hakkı haykırmaya devam edeceklerdir. Irkçı emperyalizmin kendilerini çekmeye çalıştığı terör tuzağına düşmeyeceklerdir.  İslam’ın tüm insanlığı kuşatan barış, adalet ve merhamet değerlerinden geri adım atmayacaklardır.

Biz inanıyoruz ki Merhum Kamaruzzaman’ın şahadeti O’nu ölümsüzleştirmiştir.  Şahadet şahitlik etmek, tanık olmaktır. Merhum Kamaruzzaman da tıpkı Merhum Erbakan Hocamız gibi içinde yaşadığı dönemin tanığıdır, şahididir. İçinde bulunduğu çağı en güzel şekilde okumuş ve bu okuyuşu en güzel bir mücahede ile taçlandırmıştır.  İnanıyoruz ki Efendimiz (s.a.v.) kendilerini alınlarından öpecektir.

Umuyor ve dua ediyoruz ki İslam coğrafyasında ırkçı emperyalizm ile işbirliği içerisinde olan tüm kadrolar ve yönetimler kendi halklarına ihanet etmekten vazgeçerler.  Bu coğrafyanın tüm unsurlarıyla birlikte hakkı üstün tutarak bir araya gelmenin gayreti içerisinde olurlar. Bu gayretin tüm insanlık için de en hayırlı bir iş olduğunu görürler.

Merhum Kamaruzzaman’ın içinde yaşadığımız çağa olan en güzel tanıklığını, çağa olan şahitliğini, şahadetini tebrik ediyoruz. Kendisini dualarımızla Hakka uğurluyor, mekânı cennet olsun diyoruz.  Tüm insanlığa bir kez daha hatırlatıyoruz ki Allah’tan geldik ve yine O’na döneceğiz. İnna lillahi ve inna ilayhi raciun” ifadelerine yer verdi.