Temizer: Çözüm Süreci Bir İhanet Sürecidir!
MHP Elazığ Milletvekili Yavuz Temizer yazılı bir açıklama yaparak değerlendirmelerde bulundu.
MHP Elazığ Milletvekili Yavuz Temizer yazılı bir açıklama yaparak değerlendirmelerde bulundu.
Temizer açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Öncelikle eli kanlı terör örgütü pkknın Adıyaman‘daki kalleş saldırısı sonucu Şehit olan Müsellim ÜNAL kardeşimin acılı ailesine ve Türk Milletine başsağlığı diliyorum.
Çözüm adı verilen ihanet süreci ve uygulanan yanlış dış politika ülkemizin her yerin de terörü hortlatmış, ülke yangın yerine dönmüştür. Terör kanlı yüzünü yeniden göstermiştir. Akıl ile bağdaşmayan politikalar ile ülkemiz bataklığa çekilmeye çalışılmaktadır. Şanlıurfa Suruç' ta meydana gelen terör saldırısı pkknın Adıyaman’daki hain pususu bu bağlamda birlikte değerlendirmeye alınmalıdır. Barbarca kan döken ışidin sınır kapılarımızda cirit atmasına, ülke bütünlüğüne tehdit haline dönüşmesine neden olan istihbarat emniyet ve dış politika zaafiyetleri yangının Türkiye topraklarına yayılmasına ortam hazırlamaktadır. Vatan toprağı olan Süleyman Şah Türbesi’ni ışide bırakıp kaçan hükümetin, Arap baharı başladığında ihtiyatlı davranmak, devletimizin bütünlüğünü ve bekasını korumak gayesinde sabit kalmak yerine düştükleri hırs batağı ülkemizi terörist yuvası haline getirmiştir. Dünya üzerinde bir hükümet yoktur ki sınır komşularında oluşabilecek iç savaştan memnun olsun. Hangi insan kapı komşusunun evinde çıkan yangından tedirgin olmaz? Kıvılcım sıçrar ise benim evim de yanar korkusunu kim taşımaz? Kim o yangına benzin döker? Stratejik derinlik naraları ile ‘değerli yalnızlığa’ daha sonra stratejik rezilliğe dönüşen dış politikamız; sınıfta kalmıştır. Bir tarafta bebek katili pkk diğer tarafta barbar ışide teslim edilen sınır kapılarımız kevgire dönmüştür. Vatanımız içeride ve dışarıda ihanet odaklarının yuvası haline gelmiştir. AKP ve HDP ortaklığında binlerce şehidimizin katili pkk, insan hakları örgütü gibi, İmralı canisi ise barış güvercini gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. İktidarın düştüğü bu gaflet sonucu maalesef; terör örgütü, insiyatifi devlete karşı ele almış, istediği zaman siyasi kanadı ile Dolmabahçe’de-Başbakanlıkta resmi müzakereler yapmış ve istediği zaman da dağ kadrosu ile kanlı yüzünü gösterir hale gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarı yerle bir edilmiştir.
Bu ortamda bile sayın Başbakan hala siyasi rant peşinde koşmaktadır. Her türlü teröre karşı, duruşunu zerre-i miskal değiştirmemiş MHP’yi deklarasyon imzalamaya davet etmektedir. Sayın Başbakan; terör örgütü mensupları ile Oslo’da pazarlık masasında oturan siz değil misiniz? Dolmabahçe’ de mutabakat imzalayan siz değil misiniz? Analar ağlamasın yalanlarıyla hükümeti ve devleti terörün ve teröristin kuklası haline getiren siz değil misiniz? 3 oy fazla alabilmek için eli kanlı hainleri çadır mahkemelerinde beraat ettirip VIP koltuklarda maç izlettiren siz değil misiniz? Çözüm zırvası adı altında şehit olan evlatlarımız ile teröristleri aynı kefeye koyan siz değil misiniz?
Bu nedenle; teröre karşı bir mutabakat imzalanacaksa; terör örgütünün siyasal uzantısı olduğunu hiçbir zaman inkar etmeyen HDP ile 6 yıldır teröristlerle flört halinde olan AKP imzalamalıdır. Şahitliğini de 63 tane akilin yapmasında bizce hayır görünmektedir.
Kaos ortamında rant hesabı yapanlara bir kez daha hatırlatmak isterim ki; herkesin bir hesabı vardır, Allah’ında elbette bir hesabı vardır ve O, hesap yapanların en hayırlısıdır. Tarih bu aciziyet içindeki hükümeti kara bir leke olarak yazacaktır. Vatana ihanet içerisinde olanlar hangi kesimden olursa olsun asla unutulmayacak ve hainliklerinin bedeli mutlaka ödetilecektir. Şehidimize tekrardan Cenab-ı Hak’tan rahmet, kederli ailesine ve yüce Türk milletine başsağlığı diliyorum.”