28 Şubat Sürecinden, 15 Temmuz Darbe Teşebbüsüne -1 - Aziz Dinç

28 Şubat Sürecinden, 15 Temmuz Darbe Teşebbüsüne -1


1995 yılında DYP.de siyaset yapan idealleri olan ülke ve şehrin menfaatlerini düşünerek koşuşturan genç bir Avukattık.

Çok zor ve çekişmeli geçen bir seçim sürecinden sonra gerek şehrimiz ’de gerekse Türkiye genelinde Refah Partisi'nin zaferiyle sonuçlanan bir seçim oldu.

Elazığ DYP milletvekili adayları çok güçlü olmasına rağmen Refah Partisi Doksan Altı bin oy alarak birinci parti oldu.

DYP ise elli beş bin oy aldı.

Elazığ seçiminde milletvekili dağılımı şu şekilde gerçekleşti.

3 milletvekilini Refah Partisi,

2 milletvekilini Doğru Yol Partisi aldı.

Türki'ye genelinde yapılan secim sonucunda partilerin göre milletvekili dağılımı;

142 milletvekili Refah Partisi,

126 milletvekili ANAP

126 DOĞRU Yol Partisi

72 Milletvekili DSP

46 Milletvekili CHP.

Refah partisi 1995 Genel Seçimlerinden birinci parti olarak çıkması bir çok kesimde rahatsızlık yarattı.

Bu tabloyu içine sindiremeyen kişi ve kuruluşlar hemen çalışmalara başladı.

Bu tabloya rağmen koalisyon ve hükümet kurma çalışmalarında o güne kadar yaşanmayan olaylar yaşanmaya başlandı.

1996 yılında DYP-ANAP koalisyon hükümeti kurulamayınca, hükümet kurma görevi Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan’a verildi.

Bir çok kesimin baskılarına rağmen yapılan çalışmalar sonucu TBMM’de birinci parti durumunda olan Refah Partisi ile ikinci parti olan DYP arasında kurulan 54.Hükümet (Refahyol hükümeti), 8 Temmuz 1996’da TBMM’de yapılan oylamada güvenoyu almayı başardı.

Refahyol hükümeti kurulur kurulmaz Türk siyasi tarihinde görülmemiş karalama ve ötekileştirme politikaları üretilmeye

başlanıldı.

Bu karalamalara rağmen hükümet politikaları toplum nezdinde büyük takdir ve beğeniyle karşılandı.

Öncelikle uygulanan tasarruf tedbirler, işçi ve memura verilen tarihimizde görülmemiş maaş zammı ,devlet borçlanmalarında getirilen faiz indirimleri v.s uygulamalar ekonomide bahar havası esmesine neden oldu.

Halkın refah düzeyinin yükselmesi, halkın rahat nefes alması yıllardır devletin sırtında kambur olan rantiyecilerin hiçte işine gelmedi.

Rahmetli Erbakan'ın yıllardır hazırladığı ve üzerinde çalıştığı politikalar uygulanmaya başlanınca devletin kasasına para akmaya başladı.

Uygulanan bu başarılı ekonomik tedbirler tüm kesimlere yansıdı ve ekonomi canlandı.

O dönemde işçi ve memur maaşlarına %100 yakın zamlar yapıldı.

Genç bir avukat olarak benim gibi her kesimin kazançlarında ciddi artışlar yaşandı.

Yıllar sonra ilk kez devletin kaynakları ve gelirleri doğru şekilde kullanılmaya başlandı.

Devletin parası rantiyecilere için değil, halka için harcanmaya başlandı.

Bu durum devleti sömüren mutlu azınlığı ciddi manada rahatsız etti.

Devletin para muslukları yıllardır cebine akan kan emiciler, bu süreçten ciddi şekilde rahatsız oldular.

Rahatsız olan ve gün yüzüne çıkmayan ve kendini deşifre etmek istemeyen kişiler piyonlarını sahneye sürdüler.

Devletin her kesimle barışık bir politika izlemesinden, halkın her gecen gün refah düzeyinin yükselmesinde rahatsız olanlar

kirli senaryolarını devreye sokarak 28 Şubat sürecine giden çalışmaları başlattılar.

Tabi ki en büyük görev gazetelere ve televizyonlara verildi.

Rantiyeciler, gazete ve televizyonları kullanarak karar propaganda yapmaya başladılar. Bir senaryo ortaya koydular.

Reytingi yüksek olan sözde aydın geçinen köşe yazarları, haber spikerleri ve program sunucuları başrolde oynamayı gönüllü

olarak kabul etiler.

Şu anda kendilerini demokrasi kahramanı olarak gösteren bir çok sözde aydın o dönemde kirli oyunun tetikçiliğini yapıyordu.

Toplumu ciddi anlamda rahatsız eden ve insanlarımızı kutuplaşmaya götürmek isteyen kirli eller her geçen gün yeni oyunlar

ortaya koymaya başladılar.

Ortaya çıkan bazı olayları ise ellerindeki güç sayesinde, amaçları doğrultusunda kullanmaya başladılar.

Yaşanan bazı olaylar bu kişilerin ekmeğine yağ sürdüğü gibi 28 Şubat sürecine yürüyüşü de hızlandırdı.

RP-DYP Koalisyonu kurulmasının ardından bu dönemde yaşanan bazı olayların,28 Şubat sürecini tetiklediğini ve ard niyetli rantiyecilerin ve yandaşlarının daha yüksek sesle konuşmalarına neden oldu.

RP-DYP Koalisyonu kurulmasının ardından bu dönemde yaşanan bazı olayların, 28 Şubat sürecini tetiklediği ve hızlandırdığını söyleyebiliriz.

Bu olaylar;

-2 Ekim-7 Ekim 1996 tarihleri arasında Başbakan Necmettin Erbakan'ın Libya ziyaretinde yaşananlar,

-6 Ekim 1996’da Ankara Kocatepe Camisi’nde “şeriat isteriz” diye bağıran cübbeli ve asalı Aczmendiler.

-3 Kasım 1996’da Susurluk’ta meydana gelen trafik kazası ve sonra yaşananlar.

-Bir kaç siyasetçinin keskin söylemleri.

-30 0cak 1997 tarihinde Sincan Belediyesinin düzenlediği Kudüs gecesi.

-3 Şubat 1997 tarihinde bir bayan muhabirin dövülmesi.

Yapılan bir çok çalışma ve toplantılar, büyük güçleri arkasına alan bu kişiler ve grupların daha yüksek sesle konuşmalarına hata bağırmalarına neden oldu.

Önümüzdeki hafta bu süreci anlatmaya devam edeceğiz......

Saygılarımla..

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
25May
18May

Kimin İçin Yürüyoruz

14May
05May
14Nis

BİZ BU HALE NASIL GELDİK