Aziz Dinç

BİDEN'IN DEDİKLERİNİ DE UNUTURUZ

Aziz Dinç

1970 yılların başlarından itibaren Ermeniler Ülkemize karşı lobi faaliyetleri başlattıkları gibi Yurt dışında görevli diplomatlarımıza karşı silahlı eylemler düzenlediler.

Bir çok diplomatımıza karşı kalleşçe saldırılarda bulundular.

Kardeşlerimiz şehit edildi.

Uluslararası kamuoyunu etkilemek ve kirli emellerine ulaşmak amacıyla, yalan yanlış haberlerle kamuoyu oluşturma çalışmalarına başlayarak soykırım iddialarını ortaya attılar.

Yapmış oldukları bu çalışmalar sonucu bu gün itibari ile otuz ülke soykırım iddialarını kabul edip kararlar aldı.

24 Nisan 2021 tarihinde ABD başkanın Biden yapmış olduğu açıklamalar ile yıllardır işbirliği içerisinde olduğu Ermenilerin gerçeklerle bağdaşmayan taleplerine cevap verdi.

Biden açıklamalarında;

Her yıl bugün Osmanlı dönemindeki Ermeni soykırımında ölenleri hatırlıyoruz ve böyle bir zulüm bir daha yaşanmaması için taahhüdümüzü yeniliyoruz.”

İstanbul’dan “Konstantinopolis’te Ermeni aydınları ve cemaat önderlerinin Osmanlı yetkililerince tutuklanmasıyla başlayarak 1.5 milyon Ermeni bir imha harekatı dahilinde sınır dışı edildi, katledildi ya da ölüme yürütüldü”

Şeklindeki cümleleri gerçeklerle bağdaşmayan,1500 yıldır içine sindiremedikleri gizli emellerinde net bir şekilde ortaya koymuştur.

Biden geçmişte Amerika’da, Ülkemiz aleyhine yapılan her çalışmada gönüllü olarak yer alan senatoya gelen her yasada imzası olan Türk düşmanı bir kişidir.

-Ülkemizin 1974’te düzenlediği Kıbrıs Barış Hareketi nedeniyle

1975’te uygulamaya başlanan silah ambargosu kararını masaya getiren senatörlerden birisi,

-Başkan olmadan öncede soykırım çalışmalarına destek veren ve Ermeni lobilerine  söz veren birisi,

-Ülkemiz aleyhinde olan ve Türk düşmanlığını gizlemeyen birisi,

-Ülkemizin Doğu Akdeniz'den çıkarılmasını talep eden birisi,

-Yunanistan'ı yıllardır Ülkemize karşı kışkırtanlardan birisi,

-Ülkemizin Rusya ile yakınlaşmasından rahatsız olan ve aleyhimiz yaptırım uygulanmasını talep eden birisi,

-Fetö’cü lere ve 15 Temmuz darbe girişimine açıktan destek veren birisi,

-Karabağ olayından Ülkemizin tavrından rahatsız olduğunu dile getiren Ermenistan'a destek veren birisi,

-Ayasofya Camii’nin ibadete açılmasına karşı çıkanlardan birisi,

-15 Temmuz ve benzeri girişimlerle Erdoğan’ın gönderilmeyeceği farklı metotlarla gönderilmesi gerektiğini söyleye birisi,

Biden geçmişte yaptıklarına baktığımızda 24 Nisan daki açıklamaları sürpriz olmadığını söyleyebiliriz.

Burada üzerinde durulması gereken husus Biden ne yaptığı değil bizim bu süreçten sonra ne yapacağımız.

Geçmişi soykırım üzerine inşa edilmiş bir devletin başkanının bu açıklamayı yapması insanı hayrete düşürüyor.

Milyonlarca Kızılderili'yi katleden ve dünyada akan tüm kanlar da parmağı olan bir ülkenin başkanını bu söylemi kabul edilemez.

Güçlerinin geçmişte yaptıklarını unutturacağını sanıyorlar.

Milyon dolarların bin ayıbı örtüğü bir dönemde yaşıyoruz.

Soykırımı tanıyan 30 ülkeye baktığımızda ABD farksız olduğu söylemek mümkün.

Bu ülkelerin tamamı Avrupa da Sırpların yapmış olduğu soykırıma zemin hazırlayan destek veren ülkeler.

Eğer atalarımız soykırım yapmış olsa idi 1453 ten bu güne dünyada bir Ermeni'nin yaşamıyor olması gerekirdi.

Eğer atalarımız soykırım yapmış olsa idi şu anda ülkemizde yaşayan azınlıkların hiç birinin olmaması gerekirdi.

Aksine Ülkemizde yaşayan Ermeniler bu soykırım söylemlerinden rahatsız olduklarını her ortamda dile getirmektedirler.

1915 yılında meydana gelen olaylarda Ermenilere karşı bir soykırımın olmadığı aksine Ermeni çetelerinin Türklere karşı isyan çıkartıp bir çok vatandaşımızı katlettiklerini resmi kayıtlar ortaya koyduk.

Osmanlı, Rus ve bir çok ülkenin arşivler ile bu iddialarımızı ispat etmemize rağmen, bu durumu dünya kamu oyuna istediğimiz gibi anlatamadık veya anlamak istemediler.

Her ortamda şunu dile getirdik tüm ülkelerin arşivlerini açalım tarihçiler bu konuda çalışma yapsın. Bu konuda siyasilerin karar verme yetkisi yok.

Bu talep şu ana kadar kabul görmedi.

Başkasının ne yaptığından çok bizim ne yaptığımız önemli, Biden açıklamaların dan sonra, bir çok açıklama yapıldı. TBMM de oy çokluğu ile bir karar alındı.

Yıllardır bu köşede kimlere hizmet ettiğini yazdığı terör örgütü ve onu siyasi uzantısı olan parti Ermeniler’ den yana saf tutan açıklamalarda bulunması üzerinde düşünülmesi gereken bir husus.

Eğer biz yıllar önce bu terör örgütünün elebaşları ve uzantılarının kimler olduğunu ve kimlere hizmet etiklerini ortaya koyabilseydik belki bu partiye kanıp gizli emellerinden haberi olmayan vatandaşlarımız oyları ile bunları meclise taşımayacaktı.

Aleyhimizde karar alan otuz devletin yaptıklarına karşıda sadece kınama mesajları yayınladık.

Bu kınama mesajlarını veya sosyal medya paylaşımlarımızın sonuca etkili olmadığını görüyoruz.

Uluslararası ilişkilerde geçerli olan bir kural vardır.

MUKABELE Bİ’L-MİSL”

Sözlükteki karşılığı “BENZERİYLE KARŞILIK VERMEK” acizane benim düşünce ben bu kuralın uygulanmasını gerektiğine inanan birisiyim.

Özelikle bu soykırım iddiaları konusunda uzun yıllar önce bu kural doğrultusunda tavır alabilseydik belki bu kadar ülke bu konuda karar almaları söz konusu olmazdı.

Eğer;

İsrail’in bu gün yaptığı soykırım konusunda bir karar alabilseydik.

Almanların 1940 yıllarda 1.5 milyon Yahudi'ye karşı soykırım yaptıklarını bizde tanısaydık.

Fransız’ların  Afrika'da yaptığı insanlık dışı eylemleri dünya kamuoyu gündemine alıp tanısaydık.

Rusların Türki Cumhuriyetlerde yaptıkları konusunda bir karar alabilseydik.

Belki Biden bu açıklamaları yapamayacaktı.

Tarihimize baktığımızda ABD ye karşı milletler arası hukukun öngördüğü aynı şekilde benzeriyle karşılık vermek babında kararlar aldığımızı söyle biliriz.

1970 yıllarda devletimizin almış bir çok karar vardır.

BUNLARDAN BİR 25 ÜSSÜN KAPATILMASIDIR.

Ülkemiz aleyhine olan gerek terör gerekse siyasi ve askeri olayların arakasındaki güçlerin başında ABD ve batılı ülkeler olduğu konusunda kimsenin şüphesi bulunmamaktadır.

Darbeleri organize eden, terör guruplarına destek veren, tırlar dolusu silah yardımı yapan, bu devletler geçmişte de karşımızdaydı gelecekte de karşımızda olacaklardır.

Uluslararası hukukun tanıdığı misliyle karşılık verme ilkesi doğrultusundan;

Geçmişte aleyhimize karar alan ülkelere karşı uygulamadığımız bu kuralı uygulama zamanının geldiği inancındayım.

Şöyle ki;

Bizde ABD’nin Kızılderilere yaptığı soykırımı tanısak,

İncirlik Üssünü kapatsak ve büyükelçisini sınır dışı etsek.

Belki bundan sonra karar alacak ülkeler bu asılsız iddialara sahip çıkmazlar.

Yoksa nasıl ki 30 ülkenin kararlarını unuttuysak,

Biden söylediklerini de unutacağız gibi görünüyor.

Saygılarımla...

Yazarın Diğer Yazıları