Birlik ve beraberliğimizden rahatsız olan bir takım kişiler,aramıza nifak tohumları ekmek amacıyla deprem sonrası “Elazığ Kürt mü” diye merak ediyorlarmış.
Cahillikleri ve edepsizlikleri ile bir şeylere ulaşmak isteyen bu kendini bilmez insanlara, Elazığ tanıtmak gerek.
Elazığ her hangi bir şehir değildir.
Yaşayan insanların saf ve temiz kalbi gibi, ben beyaz taşlarıyla harcın süt koyularak M.Ö. 8 yüzyılda yapılım günümüze kadar dim dik ayakta kalan Harput kalesinin bulunduğu şehirdir.
Anadolu topraklarını, Haclılara dar eden Harput Hükümdarı Nuruddevle Balak gazi (Belekgazi) doğduğu ve yaşadığı yerdir.
1085 yıllından beri Türklere ev sahipliği yapan,düşman ayağının değmediği milletini,vatanını,bayrağını seven kahraman yiğitlerin doğduğu ve yaşadığı şehirdir.
1800 yıllarda yabancı okulların bir çok medresenin ,kütüphaneleri olduğu ilim irfan yuvası olan bir şehirdir.
Geçmişte "Mezra " "Mamurat ul -Aziz" "Elaziz" "Elazık" isimlerini taşıyan bir şehirdir.
İnsanımız aydınlık gülere ve elektriğe kavuşsun diye 1970 yıllarda en büyük projemiz ve barajımız olan Keban barajının kurulduğu topraklardır.
Değerlerine dil uzattı diye darbe baronlarını ve darbe zihniyetine karşı dik duran ve bunları postane meydanında yuhalayan,vatansever,demokrasi aşığı insanların yaşadığı şehirdir.
Elazığ giderse,Türkiye gider diyen terör örgütünün kuklaları ve onların arkasındaki karanlık güçlere karşı bu toprakları askeri ile polisi ile omuz omuza vererek koruyan kahramanların ve isimsiz yiğitlerin yaşadığı şehirdir.
Nasıl Stalingrad,Rusya için her hangi bir şehir değilse, Elazığ da Türkiye için her hangi bir şehir değildir.
Bin yıldır Türkü ile Alevisi ile,Kürdü ile Zazası ile ,Gayrimüslümü ile kardeşçe yaşayan, şehrin ve ülkemizin değerlerine sımsıkı sarılan kadirşinas insanların yaşadığı şehirdir.
Her insanının dini inançlarını rahat ve huzurlu bir şekilde yaşaması için Camisini,cem evini,kilisesini aynı yerde barındıran hoşgörülü insanların yaşadığı şehirdir.
Bir çok kaynakları olmasına rağmen,hak ettiği bir çok hakka kavuşmamasına rağmen hiçbir zaman devletine,milletine küsmeyen gönül koymayan vatansever insanları yaşadığı şehirdir.
Kürdü ile Zazasıyla,Türkü ile Alevisyle,sağcısı ile solcusu ile aynı türküyü söyleyen,aynı halayda saf tutan bir birini kardeş gören insanların yaşadığı şehirdir.
Poyraz kıraathanesini teröristler tarafından tarandığında,yaşlısıyla genci ile teröristleri kovalayan,kaçan eli kanlı teröristlerin üzerine balkondan çaydanlık ve terlik fırlatan kadınların yaşadığı şehirdir.
Emniyete bombalı araçla düzenlenen saldırı sonrası,emniyet binası kullanılmaz haldeyken,yardımcı olmak ve yaralı kardeşlerini hastaneye yetiştirmek için akın akın binlerce insana emniyet binasına koştuğun da, polisler “gelmeyin,ikinci bir bomba olabilir” dediğinde GADAN ALAM BİZ GELDİK ONUN ÜZERİNE YATAK Kİ SANA ZARAR VERMİYE DİYEN VATAN SEVER YİĞİTLERİN YAŞADIĞI ŞEHİRDİR.
İzmir adliyesine saldırmak isteyen eli kanlı teröristlere karşı kahramanca karşı koyan,yüzlerce insanın hayatı kurtarırken,kendisini, eşini ve çocuklarını düşünmeden sadece vatanını düşüne ve bu uğurda can veren,şehit olan KAHRAMAN FETİ SEKİ NİN doğduğu şehirdir.
Yaşadığı depremle tüm Türk halkının bir araya getiren,birlik ve beraberliğimiz ele düşmana tekrar gösteren şehirdir.
Deprem sonrası binlerce kardeşimiz evinden helalık isteyerek geçe yollara düşerek bir Elazığ lı kardeşimi nasıl kurtarırım,nasıl yardım edebilirim diye koştuğu şehrin adıdır.Elazığ.
Elazığ gakkosunun başında taşıdığı şapkasının her köşesi Elazığ insanında bulunan özelikleri anlatır.
Bunlar; vatanseverlik, yiğitlik, mertlik, cömertlik, delikanlılık, alçakgönüllülük, dürüstlük, misafirperverliktir” Şapkası gibi toplumsal değerleri başını üstünde taşıyan insanları yaşadığı şehirdir.
Yaşadığımız felaketi rabbim tekrar yaşatmasın.
Acılarımızı ve üzüntümüzü hafifleten şey,şehrimizin böyle bir anda dahi birleştirici özeliği İle Ülkemizin birlik ve beraberliğini perçinlemiş olmasıdır.
