Papa'nın Irak Ziyaretinin Şifreleri
Aziz Dinç
Papa’nın bir buçuk yıl aradan sonra özelikle bu zor şartlarda Irak’ı ziyaret etmesi dünya kamuoyun da büyük bir yankı uyandırdı.
Devlet başkanları ile görüşmelerini dahi video konferans yöntemiyle yaptığı bilinen 84 yaşındaki Papa’nın, her gün bombaların patladığı, covid vakalarının her gün artığı Irak’a üç günlük bir ziyaret gerçekleştirmesi şaşkınlık yarattı.
Bir çok temasta bulundu.
Bir çok yere gidip görüşmeler yaptı.
Dualar edip Hristiyanlarla birlikte ayin yaptı.
Papa ayrıca Şiilerin en büyük dini lideri Ali es Sistani ile yapmış olduğu görüşmesi bir çok yorumu da birlikte getirdi.
Papa‘nın ziyareti ve yaptığı görüşmeleri, Amerikan’ın bölgede Şiiler üzerinden yürüteceği yeni politikaların ilk adımı olarak da yorumlandı.
Katolik olan Joe Biden’ın Amerika başkanı seçildikten sonra gerek bu köşede gerekse katıldığım programlarda Ortadoğu için yeni bir politika izleneceğini, bunun sonucu olarak bu bölgenin çok zor günlerle karşılaşacağını anlatmaya çalıştım.
Tabi göz ardı edilmemesi gereken asıl noktalardan biride ABD ve İran ilişkilerine dair yeni yol haritasıdır.
Irak’ın uzun süredir ABD ve İran arasında sıkışmış kalmış olduğunu söyleyebiliriz.
Özelikle bundan sonraki süreçte ABD’nin,Irak Şiiler ile beraber daha etkin bir şekilde ortak hareket edeceği ve bu yönde atılacak adımların bölgede var olan sıkıntıları ve akan kanı daha da artıracağı konusunda bir çok uzman hem fikirdir.
Sistani İran-Farisi kökenli olmasına rağmen, Hameney-Kum kökenli olması ile görüş ayrılıkları olan kişilerdir. Papa’nın Sistani ile görüşmesinin İran-Hamaney’e karşı bir politika olarak ta yorumlandı.
Gündemde olan asıl konu ise ABD’nin, etnik-sekter anlamda Şiiler arası bir rekabeti körükleyeceği ve dolaysıyla Hamaney’in bütün Şiiler üzerinde otorite kurmasını engellemek adına yapılması gereken ne ise onu yapacağıdır.
ABD ve İsrail’in bundan sonra ki süreçte menfaatleri açısından Sistani/Irak Şiileri-Humaney/İran Şiilerin ağrıtılacağı ileri sürülmektedir.
Zaten bilinen bir husustur ki Kum-Necef rekabeti, Farisi-Arap Şiiliği rekabeti alttan alta devam eden bir olgudur.
Bu rekabet son zamanlarda tamamen su yüzüne çıkmıştır.
Geçen yıl gerçekleştirilen eylemler ve suikastları buna bağlayan uzmanlarda bulunmaktadır.
Papa’nın ziyaretinin ABD-İsrail politikaları doğrultusunda yapıldığı konusunda tereddüt bulunmamaktadır.
Dikkat çeken bir nokta ise Necef sokaklarında Papa ile Sistani’nin resimlerinin bulunduğu pankartlarda “Siz bizden, biz de sizden bir parçayız!” sloganının yer almasıydı.
Burada üzerinde durulması gereken diğer bir nokta ise Vatikan'ın dini açıdan ziyaretteki güttüğü amaç ile Papa’nın Hristiyanlığın yayılması konusundaki tavırları ve duruşudur.
2013 yılında papa seçilen Arjantinli Cizvit bir kardinal olan Bergoglio’nun seçildikten sonra “Farncis” ismini aldı.
Haçlı Seferleri'nin zor şartlarında Müslümanlarla savaşarak değil, içlerinde yaşayarak onları Hristiyanlaştırmalıyız diye bu politikayı savunan Francis Assisi’nin adına mülhem olan Francis ismini şu anki Papa da almıştır.
Papa’nın seçildikten sonra yaptığı işlere ve izlediği politikalara bakıldığında yüzyıllar önceki Papa Francis’in yolundan gittiğini söyleyebiliriz.
Bu ziyareti öncelikle bu bakış açısıyla da değerlendirmek gerekir.
Papa’nın uzun yıllar önce ortaya koyulan bir proje doğrultusunda iyi niyet gösterisinde bulunacağı zaten beklenilmekteydi.
Kısaca burada söylenecekler ve yapılacaklar tahmin ediliyordu.
ABD-İsrail güdümünde hareket eden kuzey Irak yönetiminin bu ziyarette sergiledikleri tutum ve davranışları değerlendirmeye dahi gerek duymuyorum.
Ülkemiz geldiklerinde sergiledikleri tavırlar ile arkamızdan sergiledikleri tavırlar uzun yıllardır farklı olan Barzaniler kendilerinden beklenler konusunda yine kimseyi yanıltmadılar.
Asıl üzerinde durulması gerekenler Papa ya neden bu sorular sorulmadı.
Acaba bu sorular sorulsaydı, alınacak cevaplardan bu coğrafyadakiler bir ders çıkarabilirler miydi?
-”Kardeşçe yaşamak ”tan ve “kimse öldürülmesin ”diyen Papa’ya İsrail’in yaptığı soykırım hakkında ne düşündüğü neden sorulmadı?
-Bu bölgede yaşayan Hristiyanların yurtlarını terk etmelerini istemeyen ve onlara her türlü desteği veren Papa'ya, milyonlarca Müslümanın batılı güçler ve İsrail tarafından göçe zorlanması konusundaki düşünceleri neden sorulmadı?.
-DEAŞ’I organize eden ve katliamlar yaptıran batılı devletler hakkındaki düşünceleri neden sorulmadı?
-Irak’tan ve Suriye den kaçan mültecilere Avrupa da uygulananların insanlıkla ilgisi olup olmadığı neden sorulmadı?
-Dünyanın bir çok bölgesinde inançlarından dolayı soykırıma muhatap olan Müslümanların durumu hakkındaki düşünceleri neden sorulmadı?
-Avrupa da Müslümanların katledilmesi, Saraybosna'da, Sırpları yapmış oldukları soykırımla ilgili düşünceleri neden sorulmadı?
-Bu bölgede haksız olarak bulunan batılı devletler ile bunların yaptıkları konusunda görüşleri neden sorulmadı?
-Milyonlarca Müslümanın ABD ve müttefikleri tarafından öldürülmesi ile milyonlarca Müslüman kadına tecavüz edilmesi konusundaki düşünceleri neden sorulmadı?
-Ziyaret kapsamında neden Sünni liderlerle ve kanaat önderleriyle görüşmedi?
-Yıkılan camiiler hakkındaki düşünceleri neden sorulmadı?
- Bu bölgede sunni Müslüman nüfusunun azaltılması konusunda bir projelerinin olup olmadığı neden sorulmadı?
-Musul ‘da, Bağdat’ta ve diğer yerlerdeki Sünni dramı konusundaki düşünceleri neden sorulmadı?
-Yüzyıllardır bir çok Avrupa ülkesinde yasaklanan ezanlarla ilgili düşünceleri neden sorulmadı?
-Dinler arası diyalog projesiyle, yeni nesil Müslümanlar'ın dinlerinden uzaklaştırılması konusundaki görüşleri neden sorulmadı?
-İslam şiddet mi içeriyor ki sizler öncülüğünde ılıman İslam projesi adında yıllardır bir çalışmayı neden yürütüyorsunuz?
Bu soruları çoğaltmak mümkün, ne yazık ki bölgede akan kanın temel sebebi olan ne batılılar nede diğer konularda hiçbir soru sorulmadı.
Saddam Hüseyin Papa’ların ziyaret taleplerini ortaya koyduğu nedenlerle kabul etmeyip ret etmişken, şu anki Irak yöneticiler, danslarla, halaylarla, kırmızı halılarla el pençe durarak karşılıyorlar.
Saddam döneminde kardeş kanı akmadığı, huzur ve güvenin olduğu, şehirlerin ve insanların yok edilmediği bir ortam söz konusu idi.
Bayram değil seyran değil Papa, Irak’ı neden ziyaret etti?
Ben bir kısmını anlatmaya çalıştım.
Varın geri kalan cevapları siz bulun.
Saygılarımla....