Aziz Dinç

Yüz Yıldır Değişmeyen CHP Zihniyeti

Aziz Dinç

Her sene 17 Aralık’ta “şeb-i arus” yani Hazreti Mevlana’nın vefatının yıldönümü kutlanmaktadır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Mevlana’nın vefatın 747.yıldönümü münasebetiyle düzenlediği programı “Evrensel Mevlana Aşıkları VAKFI-EMVA” isimli gruba yaptırdı. Bu programda bir çok ilklere imza atıldığı gibi Mevlevilik geleneğine ve ruhuna aykırı işler sahnelendi.

Şu ana kadar uygulanan kuralların tümü yerle bir edildi. Örnek vermek gerekirse, Semazenlerin ve mutrıb denen müzisyenlerin arasında kadınlar vardı, yani meydanda kadın-erkek beraberdi ve üstüne üstlük Kur’an da Türkçe okundu.

Belediyenin bu programı geçen yüzyılda tek parti döneminde yapılanlara bir özlem ve o günlere dönme iradesi olarak algılandı.

Tek parti döneminde yapılanları hatırlatmak istersek;

Yüzyıllarca Arapça okunan Ezana pek müdahale edilmemişti. Ezana yapılacak müdahale orijinal lafızları olan Arapçadan başka lafızlarla okumaktır.

Bu tarz müdahalenin tarihteki en önemli örneği, Türkiye Cumhuriyeti'nde yapılmış olan müdahaledir.

Aralık 1931’de,dokuz Hafız, Dolmabahçe Sarayı’nda ezanın ve hutbenin Türkçeleştirilmesi çalışmalarına başladı.

Kur’an’ın Türkçe tercümesi ilk kez 22 Ocak 1932 tarihinde İstanbul’da Yerebatan Camii’nde okundu.

30 Ocak 1932 tarihinde ise ilk Türkçe ezan, Fatih Camii’nde okundu.

3 Şubat1932 tarihine denk gelen Kadir Gecesi’nde de ,Ayasofya Camii’nde Türkçe Kuran, tekbir ve kamet okundu.

18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Riyaseti, ezanın Türkçe Okunmasına karar verdi. Daha sonrada ,yurdun her yerindeki Evkaf Müdürlüklerine Türkçe ezan metni gönderildi.

Valiliklere gönderilen talimatlarla bunun uygulanması için gereken her şeyin yapılması iletildi.

Bugünden itibaren Ezanlar Türkçe okunmaya başlandı.

Buna uymayan kişiler ve din görevlileri hakkında çeşitli yaptırımlar uygulandı.

Halk bu yapılan yanlışa direnmek istediyse de tek parti dönemindeki aşırı baskıcı uygulamalardan dolayı bu karara boyun eğmek zorunda kaldı.

Bu dönemde bununla da yetinilmedi. Çeşitli bahaneler ileri sürülerek Camilerin amaçları dışında kullanılmaya başlandı.

Tek parti döneminde ülkemizde dini inançlara yönelik bir çok baskılar yapıldı. İsmet İnönü döneminde bu baskılar daha da yoğunlaştı. Camiler bir kısmı kapatıldı. Depo lokal, il başkanlığı binası olarak kullanılmaya başlandı.

İstanbul’un1453’defethedilmesinin bir nişanesi olan ve camii olarak kullanılan Ayasofya Camii,24 Kasım 1934 tarihinde Bakanlar Kurulunun Kararıyla Müzeye çevrildi.

Sultanahmet Camii kapatılarak senelerce asker alma dairesi yapılmıştır. Askerlerin yatakhanesi olarak kullanılmaya başlanmış ve ibadet yasaklanmıştır.

Diyarbakır Ulucami depo yapılmıştır.

Bir çok Camii yıkılmış veya satılmış bir çoğu da farklı amaçlar için kullanılmıştır.

Elazığ daki bir çok Camii hakkında da bu uygulama yapılmıştır tarihte Harput bulunan Camiiler hakkındaki kararnamenin orijinal metnini sizlerle paylaşmak istiyorum.

T.C. Başvekalet
Muamelat Müdürlüğü
Sayı: 2 / 3041 27/7/1935

Kararname

Elaziz Vilayetine bağlı Harput Kazasında tarihi ve mimari kıymetleri olmayan ve çok harap bir halde bulunan Ahmet Bey, Kale Meydanı camiler ile Mehmetağa Mescidinin satılmaları vakıf için daha menfaatli olacağı anlaşıldığından adı geçen camilerle mescidin peşin para ile ve artırma yoluyle satılması; Evkaf Umum Müdürlüğünün 24/7/1935 de onanmıştır.

Ezanın Türkçe okunması kararına uymayan görevliler,1941 yılında Türk Ceza Kanunun 526.maddesine de yapılan bir değişiklikle hapis ve para cezası verilmesi hükmü koyulmuştu. Hapis cezasının süresi üç ay olarak belirlenmiştir.

Suçun adı ise “Yetkili mercilerin kamu düzenini sağlamaya yönelik emirlerine aykırılık ”suçu olarak adlandırılmıştır.

Bu uygulama tam 18 yıl sürmüştür.

1950 yılında yapılan seçimlerde Demokrat Parti İktidara gelince ilk çalışmalarından biri ezanın Arapça okunması çalışması idi.

14 Haziran 1950 yılında alınan kararla Türkçe Ezan kararı kaldırılmıştır.16 Haziranda bu karar Cumhurbaşkanın onaylatılmış ve 17 Haziran da bütün Camilerde Ezanlar aslına uygun okunmaya başlanmıştır.

Tek parti döneminde bir çok uygulamalar yapılmıştır. Bu konuya ilişkin pekte sağlıklı bir değerlendirme yapıldığı kanaatinde değilim.

Belediyelerin sosyal ve kültürel konularda yapmış olduğu çalışmaları desteklemek gerektiği inancında olan birisiyim.

Bu çalışmalar tüm bireyleri bir arada tutmaya ve kaynaştırmaya yönelik olması gerekir. Çünkü seçimden sonra belediye o şehirde yaşayan tüm insanlara hizmet etmeyi şiar edinmesi gerekir.

İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı uzun yıllar sonra CHP ye geçti.

Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 17 Mart 2019 tarihinde seçimlerden önce Camii de Yasin'i Arapça okudu.

Seçim öncesi yapılanlarla seçim sonrası yapılanlara baktığımızda, Yüzyıldır CHP zihniyetinde bir değişiklik olmadığı gün gibi ortada.

Bu konunda kısa bir değerlendirmeye yapmaya çalıştım.

Geri kalan kapsamlı değerlendirmeyi siz değerli okuyucularıma bırakıyorum.

Saygılarımla..

Yazarın Diğer Yazıları