Karakaya'dan Yarıyıl Değerlendirmesi

Eğitim Bir Sen 1 Nolu Şube Başkanı Yasin Karakaya, 2013-2014 eğitim öğretim yılı dönem sonu nedeniyle basın açıklaması yaptı.

Eğitim Bir Sen 1 Nolu Şube Başkanı Yasin Karakaya, 2013-2014 eğitim öğretim yılı dönem sonu nedeniyle basın açıklaması yaptı.

Karakaya açıklamasında şunları söyledi: “Eğitim-Bir-Sen başta olmak üzere, Memur-Sen ailesi olarak yaptığımız çeşitli eylem ve etkinliklerden sonra 12 milyon 300 bin imza ile hükümetin kapısını çalmamız ve akabinde 8 ay süren sivil itaatsizlik eylemimiz tarihi yasağı 8 Ekim 2013 itibarıyla tarih yapmıştır. Bürokraside en büyük insan kıyımının yapıldığı 28 Şubat döneminin açtığı yaraların sarılması noktasında geçmişte de olumlu adımlar atılmıştı fakat bu dönem içerisinde özellikle Milli Eğitim'de mağdurların hakları önemli oranda iade edilmiştir. Yapılan müracaatlar sonrası mağdurların yeniden iş başı yapmasını sağlamıştır. Din ve vicdan özgürlüğünün önündeki engellerden biri olan kamu kurum ve kuruluşlarında ibadet yerlerinin bulunmaması sorunu, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından göz önüne alınmış ve konuya ilişkin imkânlar ölçüsünde ibadet yeri tahsisi konulu yazıyla talimat verilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmelik yayınlanmış ve uzun yıllar yapılmayan şube müdürlüğüne yükselme sınavları yapılmıştır. Bu sınavın yapılmasını, eğitim çalışanlarının kariyer yükselmelerinde olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz. Bununla birlikte memur ve şefliğe yükselmek için görevde yükselme, tekniker ve teknisyenlik için unvan değişikliği sınavlarının da gündeme alınmasını son derece önemli buluyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak, dershane sektöründe çalışan, hizmet üreten insanların mağdur edilmediği çözümler üretilmesini, teşviklerle yeni kapılar açılması düşüncesini, veliye ikinci yük getirmeyeceği için olumlu buluyor ve sektör temsilcilerinin taleplerinin de müzakere edildiği ortak çözümlerle sağlıklı bir dönüşümün yapılmasını arzuluyoruz. Yapılan sınavlar sonucunda 2006 yılında ilk defa uzman öğretmenlik unvanı verilen kariyer basamakları uygulamasında, Anayasa Mahkemesi kararı sonrası Bakanlığın gerekli adımları ivedilikle atmaması üzerine eşitler arasında bir eşitsizlik oluşmuştur. Diğer yandan, tezli yüksek lisans yapanların açtıkları on binlerce dava yerel mahkemelerde öğretmenlerin lehine sonuçlanmış, daha sonra ise Danıştay bu kararı öğretmenlerin aleyhine olacak şekilde reddetmiştir. Şu anda on binlerce öğretmen mağdur durumdadır. On binlerce davanın açılmasına neden olan sorun acilen çözülmelidir. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ek ders ücretleri ve nöbetler için ödenmeyen ek ders ücretleri gibi önemli sorunlar mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır. Zaruri giderler dâhil ücretli personel gibi kaçınılmaz masraflar okul aile birliği bütçesinden karşılanmakta, dolayısıyla okul yönetimi, öğrenci ve veli arasına, iletişimi perdeleyen mali konular yeni yeni sorunlara neden olmaktadır. Bu nedenle, eğitim kurumlarında öğrenci başına bütçe uygulaması kaçınılmaz olmuştur. Okullarda tahsildarlık dönemi artık tarih olmalıdır.”

ÇOK OKUNANLAR
BUNLARA DA BAKIN
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR