Diyanet-Sen'den Saldırıya Kınama

Memur-Sen İl Temsilcisi ve Diyanet-Sen Şube Başkanı Murat Ergen bıçaklı saldırıya uğrayan Rüstempaşa Camii İmamı Yusuf Emen’e yapılan saldırıyı kınadı.

Murat Ergen yaptığı yazılı “Elazığ Merkez Rüstempaşa Camii İmam Hatibi ve Diyanet-Sen üyemiz Yusuf Emen 18 Ocak 2014 Cumartesi günü akşam namazında bıçaklı saldırıya uğrayarak yaralanmıştır. Söz konusu eylemi daha önce denetimli serbestlik uygulamasından faydalanarak camide mahkum işçi olarak çalışan birinin yaptığı anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere Denetimli Serbestlik, ceza yargılamasının parçası ve bir ceza infaz yöntemidir. Sosyal anlamda denetimli serbestlikte, kişinin rehabilitesi ve topluma kazandırılması esastır.

Türk hukuk sisteminde denetimli serbestlik; kişinin işlediği bir suç nedeniyle tutuklanması ya da mahkemece hakkında mahkumiyet kararı verilmesi sonucunda cezaevine girmesi yerine, cezasını toplum içerisinde gözetim ve denetim altında çekmesini ifade eder. Denetimli serbestlik alternatif bir infaz sistemidir.

Şüpheli, sanık veya hükümlüler için hapis alternatifi olan bu sistemde, şarta bağlı olarak serbest bırakılmakta ve kendilerine bir takım yükümlülükler getirilmektedir.

Hükümlülerin yeniden suç işlemesinin önlenmesi ve topluma kazandırılmasını sağlamak amacıyla; eğitsel, kültürel, bilimsel, sosyal vb. çalışmaların yanı sıra gerektiğinde kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları ile koordineli çalışmalar yapan toplum temelli bir uygulamadır.

Daha güvenli ve huzurlu toplumlar oluşturmak için suçtan zarar görenlerin çeşitli ihtiyaçlarının karşılanması, hafif suçtan hükümlülerin ceza infaz kurumlarının dışında tutulması ve dolayısıyla ceza infaz kurumlarının nüfusunda artışın azaltılması ve suç tekrarının önlenmesidir.

Ancak bu uygulamanın bugün karşımıza çıkardığı sonuç göstermektedir ki, denetimli serbestlik gereği serbest bırakılan insanların topluma daha fazla zarar verme ihtimali de vardır. O halde bu uygulamadan yararlanacak insanların ruh halleri iyi tespit edilmeli, psikopat, uyuşturucu ve hap bağımlısı bir takım şahısların topluma verebilecekleri zarar göz önüne alınarak uygulanmalıdır.

Dinimizin direği olan ve beş vakit Allah’ın huzuruna durduğumuz namaz sırasında, Peygamber makamında bulunan bir hoca efendiyi bıçaklayacak kadar cani bir insanın bu uygulamadan yararlanmasında hem kanun koyucular, hem de yargı camiası bir kez daha kendini sorgulamalı, toplumun vicdanında açılan bu yarayı tedavi etmeyi kendilerine bir borç bilmelidirler.

Allah’a şükrediyoruz ki hocamız bu saldırıyı ucuz atlattı ve şu an sağlık durumu iyi. Daha kötü sonuçların doğması muhtemel bu saldırıyı şiddetle kınıyor, hocamıza ve tüm camiamıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum” dedi.