Keleş'ten Süreç Değerlendirmesi

Fırat Üniversitesi Rektör adayı Prof. Dr. Erol Keleş, rektör seçilmesi halinde hem üniversiteye hem de Elazığ'a ciddi anlamda hizmet edeceğini söyledi.

PAYLAŞ
Harput TV - Harput TV

Fırat Üniversitesi Rektör adayı Prof. Dr. Erol Keleş, rektör seçilmesi halinde hem üniversiteye hem de Elazığ’a ciddi anlamda hizmet edeceğini söyledi.
 
Erol Keleş, düzenlediği basın toplantısında, adaylık süreciyle ilgili bilgiler verdi.
 
12 Temmuz’da yapılacak rektör adayı belirleme seçimine çok titiz bir şekilde hazırlandıklarını belirten Keleş, “Ben bu yola Fırat Üniversitesi’nin önünü açmak ve üniversiteyi bir yerlere getirebilmek için çıktım.  Ben şehrimi, üniversitemi gerçekten çok seviyorum. Emekse, ben varım dedim. Tek düşüncem hizmet ve emek vermektir.” dedi.
 
“İLKELERİMDEN TAVİZ VERMEDİM”
Adaylık süreci kapsamında yaptığı çalışmaları anlatan Keleş, şöyle konuştu:  “Biliyorsunuz Üniversitemizde 12 Temmuz 2016 tarihinde rektör adayı belirleme seçimi gerçekleştirilecek. Bu seçimde ben de adayım. Bu adaylığımı basın aracılığı ile Şubat ayında açıklamıştım. Aynı zamanda öğretim üyeleriyle de adaylığımı paylaşmıştım. Sürecin başlangıç tarihi olarak Kasım ayı içerisinde bu süreç kendi açımdan başlamıştı. Öğretim üyesi arkadaşlarımızla bu konuyu istişare etmiştik. Bu seçime aday olduğum zaman benim bir ekibim yoktu. Sadece kendi ismimle bu işin içerisine girdim. Ama 23 yıllık bir geçmişim var. 23 yıl Fırat Üniversitesi’nde çalışmaktayım. Bu süre içerisinde şehrimize ve üniversitemize hem hizmet bazında hem de akademik bazda çok ciddi hizmetler verdiğimi düşünüyorum. Bu işe başladığımda da benim yanımda duran, beni tanıyan bir çok öğretim üyesini tanıyordum. Arkadaşlarım vardı. Bu sürece kasım ayında start verdik. Kasım ayından geldiğimiz güne kadar hep şuna dikkat ettim; doğru durmaya, ilkelerimden asla taviz vermemeye özen gösterdim. Bugün geldiğim noktada da doğru geldiğimi düşünüyorum.” dedi.  
 
“ÖĞRETİM ÜYELERİNE KENDİMİZİ ANLATTIK”
“Üniversitemiz 41 yıllık geçmişe sahip bir üniversite. Bu işe girerken, bu işi düşünürken kesinlikle şuanda biliyorsunuz 6 tane adayımız var, hiçbir adayla ilgili bu süreçte ağzımdan en küçük bir eleştiri yada farklı bir söz çıkmadı. Çünkü ben şuanda mevcut aday arkadaşlarımızın da iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. Eğer hizmetse, emekse üniversitemiz için Elazığ için olduğunu düşünüyorum. Aynı hassasiyetin diğer aday arkadaşlarımızın da gösterdiğini düşünüyorum. Kasım ayından itibaren bütün öğretim üyesi arkadaşlarımızı en az bir kez ziyaret edip bu ziyaretimizde kendi geçmişimizi, yapabileceklerimizi, geçmişte yaptıklarımızı paylaştık.”
 
“ŞEHRİMİ, ÜNİVERSİTEMİ SEVİYORUM”
“Ben şehrimi, üniversitemi gerçekten çok seviyorum. Emekse, ben varım dedim. Çünkü geçmişim hep emekle doluydu. Hep çalışmakla doluydu. Hiç gecem gündüzüm olmadı. Hiç mesaim olmadı. Cumartesi pazarım olmadı. Hep bu üniversite için bir şeyler ortaya koymak için ciddi anlamda emekler vermeyi düşündüm. Var olan aday arkadaşlarımızın kötü niyetli olduğunu asla düşünmüyorum. Herkes emeği boyunca buraya hizmet etmek için bir şeyler yapamaya çalışıyor. Ama emekse, çalışmaksa, insanların geçmişi bence yapabileceklerinin bir göstergesidir. Bu yüzden ben varım dedim. Eğer Allah nasip ederse gecemi gündüzümü bu üniversite için, bu şehir için, bu üniversitenin önünü açmak için, bu üniversiteyi bir yerlere getirebilmek için ciddi anlamda emek vereceğimi düşünüyorum.”
 
“YARIŞ İÇERİSİNDEYİZ”
“Bu bir seçim sonuçta. İnsanların birbirini kırmaması gerektiğini, üzmemesi gerektiğini  düşünüyorum. Hepimizin düşüncesi bu şehre, bu üniversiteye hizmet emektir. O yüzden bütün aday adaylarımız çok hassas bir şekilde üniversitemize zarar vermeden üniversitemizin önünü açma açısından bir yarış içerisindeyiz.”
 
“ELEŞTİRİLERE AÇIĞIZ”
“12 Temmuz’da seçimimiz gerçekleşecek. Çok samimiyetle söylüyorum; hiçbir enaniyetim, hiçbir makam mevki beklentim yok. Tek düşüncem hizmet ve emek vermektir. Tabiki bundan sonrası bir nasiptir. Kim bu üniversiteye, kim bu şehre daha faydalı olacaksa Allah ona nasip etsin. Sonuçta bu bir hizmet yarışıdır. Ben de bu hizmet yarışı içerisinde varım dedim. Bizler eleştiriye açığız. Ancak eleştirilerle doğru şeylerin ortaya çıkabileceğini düşünüyoruz. Böyle bir mevki bize nasip olursa, bundan sonra da basın mensuplarıyla aralıklı olarak hem üniversite için, hem şehir için istişareler etmek temel hedefim olacak. Her şey birlikten beraberlikten geçer.”
 
“BİRLİK; BERABERLİK SAĞLADIK”
“Üniversitemizdeki en büyük sıkıntılardan biri şuydu; Üniversitemiz bazı gruplar, ekipler vesairelerle bir araya gelme düşüncesi hiç olmamıştı. Ben acaba birlik ve beraberlik sağlayabilir miyim düşüncesini hep taşıyordum. Çok şükür gelinen noktada üniversite içerisinde birlik ve beraberlik algısı oluşturduğumu ve bu birlik ve beraberlik duygusunun üniversite içerisinde hasıl olduğunu gördüm. Ben bu süreç içerisinde geniş bir ekip tarafından destekleniyorum. Ekipler tarafından destekleniyorum.”
 
“MAKAM, MEVKİ PAZARLIĞINA GİRMEDİK”
“Bu süreç içerisinde şuna çok dikkat ettim; ben bu süreçte hiç kimseyle herhangi bir makam mevki pazarlığı içerisine asla girmedim. Bir arkadaş çıkıp bana bir makam verildi derse ben bugün adaylıktan vazgeçmeyi görev bilirim. Evet bir ekip olaşacak. Üniversiteyi sadece rektör değil, ciddi anlamda bir ekip idare edecek. Bu ekip 2016-220 yılları arasında üniversitemizi, hepimizi temsil edecek. Dolayısıyla ekip kurarken bütün insanların, bütün şehrin evet dediği insanlarla bir ekip oluşturacağız. Üniversite içinde gerçekten ciddi anlamda emek vereceğiz. Benim ekibim, benimle beraber gece saat 2’lere 3’lere kadar çalışacak, emek verecek insanlardan oluşacak.” 
 
EROL KELEŞ KİMDİR?
1970 yılında Elazığ’ın Sivrice ilçesinde doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Elazığ’da tamamladım. 1987 yılında Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yükseköğrenimime başladım ve 1993 yılında mezun oldum. 1993-95 yılları arasında Çorum ili Sungurlu ilçesinde pratisyen hekim olarak çalıştım. 1995 yılında Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi olarak akademik hayata başladım. Daha sonra 1997 yılında Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi oldum ve akademik hayatıma bu alanda devam ettim. 2002 yılında uzmanlık eğitimimi tamamladım ve aynı yıl Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı’na Yardımcı Doçent olarak atandım. 2007 yılında Doçent, 2012 yılında Profesör oldum.
Akademik hayatım boyunca Tıp Fakültesi Doçent Temsilciliği ve Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği, Türk KBB ve BBC Derneği Yeterlik Kurulu Sınav Komisyonu Üyeliği,  Türk Rinoloji Derneği ve Fırat Dicle Havzası KBB ve BBC Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği gibi bazı akademik ve idari görevlerde bulundum. Ulusal ve uluslararası düzeyde 200’ü aşkın akademik eserim ve bu eserlere yapılan 500’ün üzerinde atıfım bulunmaktadır.
Halen Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışmaktayım. Evli ve 2 çocuk babasıyım.
 
HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN