Müslüman Noel Kutlamaz!

Yazılı bir açıklama yapan Akıncılar Derneği İkinci Başkanı Ertuğrul “Müslüman Noel Kutlamaz” dedi

PAYLAŞ
Harput TV - Harput TV

Yazılı bir açıklama yapan Akıncılar Derneği İkinci Başkanı Ertuğrul “Müslüman Noel Kutlamaz” dedi

Elazığ Akıncılar Derneği İkinci Başkanı Mehmet Ertuğrul, Müslümanların Noeli kutlamadıklarını belirterek Noel inancının Hristiyanların görüşü olduğunu ifade etti.

Akıncılar Derneği İkinci Başkanı Ertuğrul yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Gönül ister ki her yılbaşı, insanoğlunun iç içe geçmiş muhasebelerini yaparak, kendi insanlığını yeniden kurduğu bir milada dönüştürmesi, geçmiş yılın muhasebesini yapması, gelecek yıla kavuştuğu için de yaratıcısına şükrederek zamanını geçirmesi olsun.

Farklı açılardan bakıldığında noel ve yılbaşı meselesinin sadece dini açıdan ve dinler tarihi açısından değil, sosyal bilimler, sosyoloji ve kitle psikolojileri açısından da değerlendirilmeyi hak eden bir husustur.

''Pek çok konuda tüketim kültürlerine atıfta bulunan sosyal bilimcilerimizin bu konularda kalemlerini esirgemiş olmalarını ben bir eksiklik olarak değerlendiriyorum. Çünkü Noel ve yılbaşı meselesi aynı zamanda kadim pagan kültürleriyle kapitalist tüketim kültürlerinin iç içe geçtiğini gösteren uygulamalardır aynı zamanda. Özellikle bu açıdan değerlendirmek lazım.”

Dünyada bir Noel ekonomisi oluştuğunu, filmleriyle, pazarlamalarıyla, ürünleriyle düşünüldüğünde tüm insanlığın Noel tüketim ekonomisi ile karşı karşıya bırakıldığını anlatan Ertuğrul şunları söyledi:

“Bu Noel hem tüketim ekonomisi üzerinden hem de çocuklar üzerinden bir kültür ve kimlik erozyonunun oluşmasıdır. Buna millet olarak, bilim adamları, fikir adamları, düşünce adamları, öğretmenler, üniversitelerin üzerinde kafa yorması lazım. Bu sıradan bir hadise değildir. Özellikle Noel tüketim ekonomisi ve çocuklar üzerinden bir kültür ve kimlik erozyonu oluşturmak doğru değildir.''

Türkiye'de yılbaşı konusunda hem bilgi hem de uygulama olarak iki hata yapıldığını dile getiren Ertuğrul, şöyle devam etti:

''Birincisi Noel ile yılbaşını birbirine karıştırıyoruz. Yani tamamen hristiyanlığın bir simgesi haline gelen 'Christmas' dediğimiz Hazreti İsa'nın doğum ayininin gerçekleştiği 24-25 Aralık ve bazı yerlerde 26 Aralık'a uzanan tarihlerde kutlanan Hristiyanlığın Noeli ile ki Hazreti İsa'nın doğumu da malumunuz Batı kiliselerinde 24-25 Aralık'tır, Doğu kiliselerin de ise 6 Ocak'tır. Bizzat Luka İncili'ne göre ise Hazreti İsa dünyaya geldiğinde mevsim kış mevsimi değildir. Bilakis çobanların kuzularını otlattığı bir bahar mevsimidir aslında. Ben o tartışmaya girmek istemem. O tamamen Hristiyanlığın kendi iç tartışmasıdır. Ama 24-25 Aralık Batı kiliselerinde Hazreti İsa'nın doğumu olarak kabul edilen bir Noel bayramıdır. Bu ayrı bir şeydir, yılbaşı ayrı bir şeydir. Bu hem dünyada hem de ülkemizde her iki uygulama birbirine çok yakın olduğu için ikisi iç içe karışmaktadır. Türkiye'de de maalesef tamamen Noel'in bir parçası olan Noel baba, çam ağacı, ışıklandırmalar bunlar yılbaşına taşınarak Noel ile yılbaşı ikisi birbirine karışıyor.

Bu eğlenceyi de kitle eğlencelerini de izlediğimizde ben şahsen kitle psikolojisi açısından insanların zaman fenomeninden bir intikamına benzetiyorum. Yani zamana 'Sen misin benim hayatımdan bir yıl alıp götürdün. Öyleyse ben de kendimi unuturcasına sabahlara kadar hele bu bir de içkiyle kumarla, piyangolarla, lotolarla, totolarla birleşince hakikaten bunu onaylamak mümkün değil, doğru değil bunlar. Gönül ister ki her yılbaşı, insanoğlunun iç içe geçmiş muhasebelerini yaparak, kendi insanlığını yeniden kurduğu bir milada dönüştürmesi geçmiş yılın muhasebesini yapması, gelecek yıla kavuştuğu için de yaratıcısına şükrederek zamanını geçirmesidir.''

Yılbaşıyla ilgili ikinci sorunun da yılbaşının insanların kendilerini unuturcasına bir eğlence sektörüne dönüştürülmesi olduğunu kaydeden ERTUĞRUL, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Eskiden kumar bu sektörün en kadim argümanlarından bir tanesiydi. Ama modern zamanlarda piyangolarla, totolarla, lotolarla aynı zamanda insanoğlunun bu yanlış düşüncesi bu yanlış duygusunu karşılamak için birtakım müesseseler kurulmuştur. Bunların hiçbirinin herhangi bir inanç sisteminde, herhangi bir emeği kutsal sayan ahlak sisteminde kabul görmesi mümkün değildir.''

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN