Osmanlı Ocakları Çoban'ı Ağırladı

Elazığ Osmanlı Ocakları, Salı Bey Toplantısında, Doç. Dr. Bilal Çobanı ağırladı.

PAYLAŞ
Harput TV - Harput TV

Elazığ Osmanlı Ocakları, Salı Bey Toplantısında, Doç. Dr. Bilal Çobanı ağırladı.

Elazığ Osmanlı Ocakları, Salı bey toplantısına konuk olan Doç Dr. Bilal Çoban, Elazığ hakkındaki düşüncelerini, neden siyasete girdiğini ve Elazığ için yaptıklarını paylaştı.

Çoban, alışılmış bir yöntem dışında çalışıp siyasete girdiğini ifade ederek, 400 proje ile halkın huzuruna çıktığını ve sadece Elazığ için siyaset yaptığını vurguladı.

1937 yılında İsmet İnönü’nün Elazığ’ı Devlet Şehri olarak belirlediğini il ve bölge müdürlüklerinin Elazığ’a gelmesinden sonra da Elazığ’ın memur şehri olduğuna dikkat çeken Doç.Dr. Bilal Çoban, memur şehri olmak Elazığlıyı ekonomi ve kolektif çalışmalardan uzaklaştırdığını ve yine bunun önüne ilin dinamikleri olan Vali’nin, Belediye Başkanı’nın ve siyasilerin geçeceğini söyledi.

Çoban, Vali beyin öncülüğünde Ekonomi Kurultayı gerçekleştirildiğini ancak ekonomik konular belirlenirken Su Ürünleri gibi Elazığ ekonomisine çokta faydası olmayan konunun ilk sıralarda görüşülmesi Elazığ ekonomisinin çokta iyi anlaşılmadığının örneğidir diyerek; “Kahramanmaraş, Urfa, Bingöl 6’ncı bölge, Tunceli 5 iken Elazığ halen neden 4’üncü bölgede kaldı.  Neden Elazığ’da halen Arsa Ofisi kurulmadı, neden Elazığ halen bakan veremedi gibi yorumları ile Elazığ ile ilgili çok iyi projelere ve fikirlere sahip olduğunu belirtti.” 

Osmanlı Ocakları Elazığ İl Başkanı Ramazan Ayhan ise, Çoban’ın ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, Elazığ halkının Çoban’ın şahsını, ekonomik ve sosyal projelerini beğenip, takdir ettiğini ve yerel seçimlerde alınan oyun çoğunluğunun partiden çok Bilal Çoban’a verildiğini söyledi.

Elazığ ve ülkemiz için her bireyin, her siyasetçinin kol kola girmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Ayhan; “ fikri ve düşüncesi ne olursa olsun saygı ve sevgiyle aynı masada oturmayı, kolektif çalışarak projeler üretmemiz gerektiğini, Elazığ için en iyileri birlikte istemememiz gerektiğini, özümüze dönüp nereden geldiğimizi nereye ve nasıl gideceğimizi,  kısacası yol haritası çizerken dinamiklerin tümünden faydalanılması gerektiğini savunmaktayız” dedi. 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN