Yanılmaz'dan Çoban'a İhale Cevabı!

AK Parti Elazığ Belediye Başkan Adayı Mücahit Yanılmaz, son günlerde bazı siyasi parti sözcüsü ve Belediye Başkan Adaylarının Hamzabey İçme Suyu isale hattı ihalesi etrafında halkı yanlış bilgilendirdiklerini, kendilerinin hiçbir süreçte bulunmamasına rağmen, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ihalenin yine aynı idare tarafından atılan tekliflerin yüksek bedel olması gerekçesiyle iptal edilmesini kendi gayreti gibi göstermelerinin siyasi acziyet ve tükenmişlik göstergesi olduğunu belirtti.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Ak Parti Elazığ Belediye Başkan Adayı Mücahit Yanılmaz şunları söyledi:

“Bilindiği gibi ilimizin içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla geçmiş yıllarda DSİ tarafından projelendirilen, sonrasında havza çalışması yapılan ardından da isale hattı ihalesine çıkılan Hamzabey İçme Suyu projesiyle ilgili ihale; 06 Mart 2014 tarihinde yapılmış, aynı gün toplanan İhale Komisyonu,”sunulan tekliflerin idare tarafından belirlenen yaklaşık maliyetin olağan dışı üzerinde olduğunu” tespit ederek, ihalenin iptaline karar vermiştir. 06 Mart 2014 tarihinde İhale Komisyonu tarafından alınan ihalenin iptal edilmesi kararı 10 Mart 2014 tarihinde DSİ Genel Müdürlüğünce onaylanmıştır.

Ayrıca; Elazığ Belediyesi Kültür Merkezinde 12 Mart 2014 günü “Elazığ için Çözüm Planlarımız 2. Sunumumuzda, Elazığ’ımızın üç televizyon kanalından canlı yayınlanan programımızın “İÇME SUYU ŞEBEKESİ” bölümünde;

“DSİ tarafından 189.000.000 (milyon) TL muhammen bedel ile ihaleye çıkan ve 276.000.000 (milyon) TL bedelle sonuçlanan isale hattı işi, itirazlarımız sonucu iptal edilerek, yeni ihale 30 Mart’tan sonra Elazığ Belediyesi'nin teklif ve önerileri de dikkate alınarak yeniden yapılacaktır.” İfadelerine yer verilmiştir

Şehrimiz için çok önemli olan ve ihalesini her ne kadar DSİ Genel Müdürlüğü yapsa da ödemesinin yıllara sarih olarak Elazığ Belediyesi bütçesinden yapılacak olan bu ihaleyi yakından takip edip, ihale bedelinin yaklaşık maliyetin çok üzerinde olduğunu öğrendiğimiz andan itibaren devreye girerek siyasi kişiliğimizden de öte teknik bir yönetici olmamız hasebiyle yetkililere ihalenin iptali yönünde şifahi telkin ve tavsiyelerimiz olmuş ve bu talebimiz “ihale komisyonu kararıyla da örtüşmüş olduğundan” kabul görerek ihalenin iptali yönüne gidilmiştir.

Bu konudaki hassasiyetimizi, gayretimizi ve Ankara’da bürokratik deneyim ve çevremizi devreye sokma hamlemizi bile “böyle bir lobi çalışması yapılmış ve ihale iptal edilmişse buna bravo ama bunu yapmak ihaleye fesat sokmaktır ve yasaktır” gibi cümlelerle bizzat kendilerince ifade edilmesini de kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.

Zira Türkiye’de herkes bilir ki ihale aşamasında herhangi bir yönlendirme ve bilgi alıp verme yasaktır ama ihale sonrasında tüm itiraz eleştiri yolları açıktır. Bizler de ihale bedelinin yüksekliğini gördüğümüz andan itibaren ilgili birimlerle yapmış olduğumuz görüşmelerle bunun gerçekleşmesini sağladık.

Şimdi ihalenin kendilerinin iptal ettiklerini iddia eden, kendi acziyetlerini rol çalmak şeklinde telafi etmeye çalışan siyasilere soruyorum:

06 Mart 2014 günü ihalesi yapılan ve aynı gün toplanan İhale Komisyonu tarafından iptal kararı verilen, 10 Mart 2014 tarihinde DSİ Genel Müdürlüğü tarafından onaylanan bir ihale için 14 Mart tarihinde kameralar önünde suç duyurusunda bulunmanın adı nedir?

Tüm bu yaşananlar ve ihalenin seyri ve iptali, konuya duyarlı Elazığ kamuoyu tarafından yakından takip edilip bilinmesine rağmen, siyaset üretemeyen, Elazığ’la ilgili ciddi projeler ortaya koyamayan zihniyetlerin kendi acziyetlerinin yansıması olan panikatak halleri yine kamuoyu tarafından ibretle izlenmektedir.

Yanılmaz İhale Komisyon Kararını da basına açıkladı.