Çocukluk ve ilk gençlik yıllarında, gazetelerin küçük çocuklar elinde “yazıyor” diye satıldığı günlerde alıp, her satırını zevkle okuduğumuz Kemal Ilıcak’ın sahibi olduğu Tercüman Gazetesi’nin isim altı bir sloganını hatırlıyorum. “Her doğan gün yeni ve taze bir başlangıçtır” diye selamlıyordu gazete her gün okurlarını. Doğan her günü yeni bir başlangıç, yeni bir fırsat, yeni bir enerji yansıtma vesilesi olarak görüyordu Tercüman.
Tercüman’ın bu yüreklendirici spot cümlesine karşılık yine o günlerde Sedat Simavi’nin Gazetesi Hürriyet’in klasik manşeti de “eller aya biz yaya” şeklinde olurdu genellikle. Bu iki gazetenin cümleleri bile, ülke insanına yükledikleri anlam ve gösterdikleri mesajı yansıtıyordu ki bunlar birbirinden çok farklıydı. Biri umut aşılayıp insanlarımızı yüreklendirirken biri de peşinen beceriksizliğimiz ve yeteneksizliğimiz konusunda öğrenilmiş çaresizlik pompalıyordu.
Bu iki örnek tavrın yansıması illerde de görüldü, görülmeye devam ediyor. Bir şeyler ortaya koymak ya da bunu yapacak insanlara cesaret verme yerine hep komşu illerin başarılarını önde tutup kendisini peşinen başarısızlığa mahkum etmek, yeni bir şeyler üretme ve ortaya koyma hususunda kafasında bazı proje kırıntıları olan insanlara; bırakın yol açma, sinerji oluşturmak, “başaramazsın” çaresizliğine mahkum etmek gibi kötü bir hasletimiz hala bırakmadı peşimizi ve yakamızı.
Tüm ters esen rüzgârlara rağmen şehirde bir hareketlilik var bugünlerde. “Yandık, yıkıldık, bittik” edebiyatından eser kalmamış. Şehir üzerinde söz söyleyen ve yaptırım gücü olan her kurum ve kuruluşta yeni bir döneme girmiş olmanın heyecanı, gayreti ve enerjisinin somut yansımaları var.
Kamu kurumları daha bir heyecanlı. Yeni ve büyük projelerini ete kemiğe bürüyüp hayata geçiriyorlar. Radikal değişim ve dönüşümlerin teknik altyapı çalışmaları gerçekleştiriliyor. STK’lar bir başka umutlu önümüzdeki dönemden. Her biri kendilerini ifade edebilecek zeminlerde ortaya koydukları önemli projelerle ayakları daha bir sağlam basıyor bu günlerde.
Şehri durağan bir yapıdan dinamik bir konuma taşıyan birçok sebep var elbet. Elazığ valiliği, şehrin kangren olmuş sorunlarına çözüm bulmak amacıyla yoğun çalışmalar içinde. Elazığ Belediyesi, yeni bir anlayış ve duruşla hizmetlerini sürdürüyor. Yeniden yapılanama çerçevesinde atılan her adım kamuoyundan büyük destek görüyor. Yapılan her icraat, ortaya konan her değişim taraflı-tarafsız her kesimden takdir topluyor. Yönetimde hatır-gönül, tavassut ve duygusallığa; icraatta kaynakların verimsiz kullanımına geçit verilmiyor. Yapılan her faaliyet lazım-elzem mihengine vurulup realist çözüm planlarıyla ve sadece şehir ve halkımız için yürütülüyor.
MÜSİAD, 70 ilden 700 sanayici ve işadamlarını Elazığ’da bir araya getiriyor. İki günlüğüne ülkemizin başat sanayicileri Elazığ’ın ekonomik gelişmişliğini artırmak, yeni yatırımların harcını atmak için ortak akıl geliştiriyorlar. Şehrimizin, yatırımcılar için avantajlı alan ve sektörleri sunuluyor. Kendilerine gösterilecek kolaylıklar anlatılıyor. Mermer, üzüm, kayısı, krom, balıkçılık, turizm ve daha birçok sektörde yatırım için avantajlar sunuluyor.
Ulaştırma, Denizlilik ve Haberleşme Bakanımız Sayın Lütfi Elvan, MÜSİAD programları çerçevesinde ilimizi ziyaret ediliyor. Şehrin acilen ihtiyaç duyduğu ortak talepleri yine ilin Vali ve Belediye Başkanı tarafından kendilerine iletiliyor. Harput il devlet yolu için çalışmalar Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılıyor.
Zübeyde Hanım Caddesi üzerinde bulunan Karayolları Bölge Müdürlüğü alanının halka açılarak yeşil alan olması konusunda Başkan Mücahit Yanılmaz’ın talebine olumlu bakılıp çalışmalara başlanılması da şehirde bir başka mutluluk yaratmış durumda.
Kısaca Elazığ’da yeni dönemde güzel işler yapılıyor. Bedbinliğimiz, bezginliğimiz ve ümitsizliğimiz bir anda kalkınma, büyüme ve topyekûn gelişme heyecanına evrilmiş gözüküyor. Yakın gelecek; yeni kapıların açılacağı, yeni imkânların şehri bulacağı dönem olacaktır.