Bir hafta önce Gaziantepspor galibiyeti ve bu hafta Kayseri Erciyesspor’un kendi sahasında farklı mağlubiyet alması, Elazığspor’un Bursa’dan puan ya da puanlar ile dönmesi adına bizleri hayli ümitlendirmişti. Ümitlerimizi arttıran asıl unsur ise Bursaspor’un hafta içerisinde oynamış olduğu Ziraat Türkiye Kupası maçından dolayı yorgun olacağı idi.
Nitekim de maçın geneline baktığımızda haklılık payımız gördük.. Bursaspor tabiri caiz ise yatarak maç aldı Elazığspor’dan. Maçın henüz 2. dakikasında Marvin’in yapmış olduğu anlamsız penaltı daha 3. dakikada gole çevrilince, tüm ümitlerimizi aldı götürdü. Benim gibi düşünen binlerce bordo beyazlı taraftar daha maçın başında adeta yıkıldı. Çünkü Elazığspor yenik duruma düştü mü, maçı kurtaramıyordu. Maalesef bundan önceki maçlarda olduğu gibi bu maçta aynı şekilde gelişti ve Elazığspor henüz maçın 3. dakikasında kalesinde gördüğü golü yorgun Bursaspor’a karşı telafi edemedi.
Rakiplerimizin puan kaybettiği bu haftalarda, bizim ortaya koymuş olduğumuz bu beceriksizlik ile halen daha küme düşmeye aday takımların ilk sıralarında yer almış olmamız, Elazığspor’a hiç mi hiç yakışmadı.
Elbette ki bu mağlubiyette sahada oynayan futbolcular kadar, kenardan oyuna müdahale edemeyen teknik heyetinde hataları vardı! Takıma katkısı yok denecek kadar az olan futbolcularda bu kadar ısrarcı olmanın mantığını anlayamıyorum. Asıl yerinde oynaması gereken futbolcuların yerine çakmalarda bu kadar ısrarcı olmanın mantığını hiç anlayamıyorum. Son haftalara girerken koşan ve mücadele eden futbolcuların sayısı takımda hayli az. Mücadele edenleri de sahadan alıp yerine laylaylom oynayanları tercih etmek, maalesef yakaladığımız fırsatları elimizin tersi ile kenara itmeye benziyor.
Sezonun bitimine kaldı 4 hafta. Bu akşam oynanacak olan Antalyaspor – Sivasspor karşılaşmasının, Sivasspor lehine tamamlanması için dua edeceğiz. Fakat kalan bu 4 haftada biz nasıl maç kazanacağız ki kümede kalalım, işte nokta bizi oldukça endişelendirmeye başladı. Futbolcular tam anlamıyla kendilerini sahaya vermiyorlar. Okan Hoca ve arkadaşları oyuncu tercihlerinde hata yapıyorlar. Şans zaten yanımızda yok. Federasyon ve hakemlerin bizden yana hiç bir tasarrufları yok. Kısacası işimiz tamamen rüzgârın esintisine kaldı. Rüzgâr iyi eser ve rakiplerimiz bu esinti ile dağılırlar ise belki önümüzdeki yılda Süper Lig’de oynama şansımız olur. Aksi halde Elazığspor’un önü karanlık!
Önümüzde kurtuluş için bir ihtimal kadı, oda küçük takımların, büyük takımlara karşı daha iyi konsantre olarak oynaması. Şimdi kalan 4 maçtan 2 tanesini, Galatasaray ve Beşiktaş ile oynamanız, bizim için belki bir şans olabilir. Tabi futbolcularımız ve teknik heyetimiz kendilerine yakışanı yaparlar ise...
